Tamam, yukarı çıkıp yemek için hazırlansan iyi olur sanırım. | Open Subtitles | حسناً يا عزيزتى ، أعتقد من الأفضل أن تصعدى لتبدلى ملابسك للعشاء |
Şunu etrafına sarsan iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن تضعى هذا عليها فى الوقت الحالى |
Eğer bira falan içiyorsak, tamam, ama işte, söylevleri biraz daha resmi üslupla devam ettirirsek daha iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن نحافظ على أسلوب أكثر رسمية فى المخاطبة فلتفعل ما يُشعِركَ بالراحة |
bence baban bundan vazgeçse iyi yapar. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن ينسى أبوك شأنهم سيكون أبى ممتناً إذا استمع لنصيحتك |
Eh, bence anneye neler olduğunu söylemen gerekiyor. | Open Subtitles | حسنـاً أيّهـا الوسيم، أعتقد من الأفضل أن تخبر مـامـا مـا يجري |
Yüz yüzeyken söylesem daha iyi olur bence. Hayır baba. Ne var? | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن أخبرك إياه شخصيا كلا أبي ما هو الأمر فقط أخبرني الآن , أرجوك |
Yeri gelmişken yeni bir sözleşme yapsak iyi olur. | Open Subtitles | بالحديث عن هذا , أعتقد من الأفضل أن نكتب عقد أخر |
- Sanırım gitsek iyi olur. - Hayır, durun beyler. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن نذهب - لا , إنتظروا - |
Hey, patron. Buna baksan iyi olur. | Open Subtitles | أيّها الرّئيس، أعتقد من الأفضل أن تأتي وتشاهد هذا. |
Seni dünyaya yollayacak bir yol düşünmeye başlasak iyi olur, ha? | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن نجد وسيلة للنزول إلى الأرض ، أليس كذلك ؟ |
bence senin gelmende iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن ترافقنا أيها القبطان |
Eve birlikte dönsek daha iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن نذهب للمنزل معًا |
Eddie'ye, tanktan çıktığında yüzünde kan olduğunu... söylemesek iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن لا نقول لإيدي أن. |
bence kalksanız iyi olur, hanımefendi. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن تنهضي سيدتى |
Park etmek için bir yer bulsan iyi olur Loudon. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن تَجِدُ مكان للوقوف "لودون" |
Sanırım gidip görseniz iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن تذهب لرؤيته |
Saate bak. Sanırım gitsen iyi olur. | Open Subtitles | أنظر إلى الوقت أعتقد من الأفضل أن تذهب |
bence telefon ettiği yere gitmemizde yarar var. Ne? | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن نعود إلى المكان الذي استعملنا فيه الناتف |
bence bu karar mahkemeye değil, kurbanın ailesine bırakılmalı. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن يتركوا الأمر لعائلات الضحايا بدلاً من المحاكم |
bence bir şov dünyasını en tepedeyken bırakması iyi bir şey. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن يتم إلغاء برنامج قبل أن يصبح مبتذلاً ومكرراً |