| İsrail ve İtalya’daki rastgele kontrollü denemeler tıbbi palyaçoların sakinleştiriciler kadar etkili olabileceğini gösterdi. Hiçbir yan etkisi olmadan. | TED | التجارب المراقبة المعشاة في إسرائيل وإيطاليا تُبين أن المهرجين الطبيين يمكن أن يكونوا فعالين مثل المهدئات بدون أعراض جانبية. |
| Tat kaybı, babamın aldığı hapların bir yan etkisi. | Open Subtitles | فقد تذوقه بسبب أعراض جانبية لديه بالحبوب التي يأخذها |
| İlacın bir sürü yan etkisi var. Yani, gerçek bir ilaç. | Open Subtitles | تلك الأشياء لديها أعراض جانبية فظيعة إنه دواء حقيقي |
| Nalokson senin sorununu yaşayan insanlarda... bir yan etki gösteriyor olabilir. | Open Subtitles | أكيد "النالكسون" له أعراض جانبية بالنسبة للأشخاص مثل حالتك |
| Ama yan etkiler vardı, parazitler ya da öyle bir şey. | Open Subtitles | لكن كان هناك أعراض جانبية طفيليات أو ما شابه |
| Göz ilacıyla aldığı anti-depresanın karışımının ciddi bir yan etkisi oldu. | Open Subtitles | لأنّ المزيج بين دواء العيون ومضادات الإكتئاب التي كان يتناولها لها أعراض جانبية خطيرة: |
| Sakin ol, ahbap. %87 vakada kalıcı yan etkisi yok. | Open Subtitles | إسترخي يا رجل, 87 في المائة من الوقت لاتوجد أعراض جانبية دائمه |
| Kontrolümde olmayan bir sürecin kötü bir yan etkisi. | Open Subtitles | و أعراض جانبية مؤلمة من اجل عملية لا يمكننى التحكم بها |
| Hayır, bu sadece aptal küçük bir kız olmanın yan etkisi. | Open Subtitles | لا، هذه مُجرد أعراض جانبية لكونك فتاة غبية. |
| Depresyonda falan değilim ben ve hiç yan etkisi olmadığından emin olamayız. Kimse bilemez böyle bir şeyi. | Open Subtitles | ولكنني لست مكتئبة ولسنا متأكدين من وجود أعراض جانبية. |
| Seni buraya getirirken verdiğimiz uyuşturucunun, oldukça ciddi bir yan etkisi vardır... dehidrasyon. | Open Subtitles | الدواء الذي اعطيناك هو بعد وصولك ...مباشرة له أعراض جانبية خفيفة الجفاف |
| Audrey'nin lanetimi geri vermesinin bir yan etkisi falan olmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد من انها أعراض جانبية . عندما أعادت " أودري " إضطرابي |
| Bağımlı olmanın yan etkisi. | Open Subtitles | أعراض جانبية , من الإدمان |
| Hiç yan etkisi olmadı. | Open Subtitles | -حسنٌ، لم تكن لديها أيّة أعراض جانبية |
| Ibogainin ilginç bir yan etkisi vardır. | Open Subtitles | -الآيبوغين) يحتوي على أعراض جانبية مميزة) |
| yan etki veya değil, işte burası. | Open Subtitles | Side effects or not, this is it. أعراض جانبية او ليست هى، هذا هو الأمر |
| Herhangi bir yan etki olmaz, değil mi? | Open Subtitles | لن تحدث أعراض جانبية ؟ |
| Dr. Levinson ilaçlarından kaynaklı kısa dönemli bir yan etki olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | الدكتور (ليفنسن) يعتقد أنها أعراض جانبية لتخليه عن الأدوية |
| Ama hayvanları sıkıntılı yan etkiler göstermeye başlayınca işini bırakıp, dükkanı kapatmış. | Open Subtitles | لكن بعدما بدأت تظهر أعراض جانبية مثيرة للقلق على حيواناته |
| Her ne kadar iyi niyetli bir uygulama dahi olsa, Görünen o ki, yan etkileri de var. | TED | لذلك فعلى الرغم من كونه تطبيق حسن النية جدا، فبشكل واضح، كانت له أعراض جانبية. |
| O zaman yan etkilere maruz kalabilirler. | Open Subtitles | قد تكون هنالك أعراض جانبية حينها |