| - Bana doğruyu anlat. Söyledim, bu isimde birini tanımıyorum. | Open Subtitles | سبق أن أخبرتكما لا أعرف أحداً بذلك الاسم |
| Bu isimde birini tanımıyorum. Eminim. | Open Subtitles | لا، لا، لا لا أعرف أحداً بهذا الإسم، أنا متأكد |
| Sen içeri giremiyor olabilirsin ama ben içeri girebilecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | ربما أنت لا تستطيع الدخول لكن أظن بأني أعرف أحداً يمكنه |
| Peki, eğer sen istemiyorsan, İsteyecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | حسناً، لو لا تريدينها، أعرف أحداً يريدها |
| Bu işe bulaşacak kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | أتمازحني؟ لا أعرف أحداً قد يقدم على أمر كهذا. |
| Hayır, bu isimde kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | لا, لا. لا أعرف أحداً بهذا الإسم. شخصية متعددة |
| Hayır, üzgünüm, o isimde birisini tanımıyorum. | Open Subtitles | لا , أنا أسف , لا أعرف أحداً بهذا الآسم |
| Bu arada, bir telefon görüşmesi yapmam lazım. Büyük tehlike altında olan birisini tanıyorum. | Open Subtitles | بالمناسبة، يجب أن أقوم بإتصال، أعرف أحداً في خطر كبير. |
| Onu durdurabilecek birini tanımıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أحداً يستطيع أيقافه |
| Bana bak, Roy diye birini tanımıyorum. | Open Subtitles | انظري سيدتي.. لا أعرف أحداً يدعى روي.. |
| Hayır, Anna Noles diye birini tanımıyorum. | Open Subtitles | كلاّ، لا أعرف أحداً بهذا الاسم. |
| Corey diye birini tanımıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أحداً باسم "كوري". بالتأكيد تعرف. |
| Lampert mı? Bayan Lampert diye birini tanımıyorum. | Open Subtitles | لامبـرت" ؟" لا أعرف أحداً بهذا الأسم |
| O isimde birini tanımıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أحداً بهذا الاسم |
| Ama onun faks numarasını sizin için bulabilecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | ولكن أعرف أحداً يستطيع أن يمدّك برقم الفاكس خاصته |
| - Emniyet müdürlüğünde göçmenlerin meseleleriyle uğraşan birini tanıyorum. Onunla konuşabilirim. | Open Subtitles | أعرف أحداً في الدائرة يتعامل مع قضايا الهجرة |
| Bunu bize anlatabilecek birini tanıyorum. Haydi. | Open Subtitles | أظنني أعرف أحداً ما يستطيع إخبارنا تعالي |
| Ali Waziri'nin işbirlikçisi miydin? Bu isimde kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت شريك علي وزيري آسف لا أعرف أحداً بهذا الاسم |
| Burada kimseyi tanımıyorum, bari biraz yürüyeyim dedim. | Open Subtitles | لكنني لا أعرف أحداً هنا لذا فكّرت في المشي قليلًا |
| Hayır, üzgünüm, o isimde birisini tanımıyorum. | Open Subtitles | لا , أنا أسف , لا أعرف أحداً بهذا الآسم |
| Bunu yapabilecek birisini tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف أحداً يستطيع تنظيفها |
| Valilikte birini tanıyor olabilirim. | Open Subtitles | ربما أعرف أحداً ما في مكتب الحاكم |
| Bu kimi ilgilendirir ki. Ve ayrıca kendinizi riske atacak bir şeyi gizlememelisiniz. | Open Subtitles | لا أعرف أحداً يهتمّ, ولايمكنكما الإحتفاظ بهذا السرّ |
| Korkma, benim de hiç yazar tanıdığım yok. | Open Subtitles | في الواقع، لا تكوني كذلك وأنا لا أعرف أحداً أيضاً |