| Sanki kendime daha çok güveniyorum, daha çok şey biliyorum. | Open Subtitles | مثل أنني أشعر بثقة أكثر و أنني أعرف أشياء أكثر |
| Ben bu konuda inan bana senden çok daha fazla şey biliyorum | Open Subtitles | ربما أنا لست ناضج ، لكنني أعرف أشياء عن الإغراء و العلاقات لا تعرفيها أنتي |
| Kanınızı donduracak şeyler biliyorum, bunlara kanınızı gerçekten donduran bir foemül de dahil. | Open Subtitles | أعرف أشياء يمكن أن تُخثر دمك تتضمن صيفة طبية تؤدي إلى تخثر الدم حرفياً |
| İkiniz hakkında da bilmek istemediğim şeyler biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أشياء عن كلاكما لا أرغب في معرفتها. |
| Ben bir şeyler bilmek istiyorum yani gerçek şeyler | Open Subtitles | أريد أن أعرف أشياء ، مثل ، أشياء حقيقية |
| Erkek meselesiyse benimle her zaman konuşabilirsin. Annenin bilmediği bazı şeyleri bilirim. | Open Subtitles | إذا كان الأمر متلعق بالشبان فتحدثي معي فأنا أعرف أشياء لا تعرفها أمكِ |
| Hayır, başka şeyler de biliyorum, mesela öğretmenler odasından kimin bir şeyler aşırdığını, soyunma odasının dolaplarını kimin etiketlediğini, hatta... | Open Subtitles | لا ، لكني أعرف أشياء أخرى مثل من يسرق من قاعة الأساتذة أو يُعلّم خزائن الصالة الرياضية أو حتى... |
| Bildiğim şeyler var. | Open Subtitles | .. إنني أعرف أشياء |
| Bir sürü başka şey biliyorum. Ver şu silahı! | Open Subtitles | أعرف أشياء أخرى كثيرة أعطني السلاح |
| Hayır senin hakkında çok şey biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أشياء كثيرة عنكِ |
| Eğer Martin Harris değilsem nasıl oluyor da onun hakkında bu kadar çok şey biliyorum? | Open Subtitles | إذا لم أكُن ( مارتن هاريس ) لماذا أعرف أشياء كثيرة عنهُ ؟ |
| Teena McGuire hakkında birkaç bir şey biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأني سأساعدك أنا أعرف أشياء عن (تينا ماغواير) |
| Çok şey biliyorum. | Open Subtitles | -إني أعرف أشياء كثيرة . |
| Öyle şeyler biliyorum ki... Asla ağza alınmaması gereken sırlar... | Open Subtitles | كما أنني أعرف أشياء أسراراً يجب ألاّ يباح بها |
| Yani bilmemem gereken şeyler biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعيش مع محلل أعرف أشياء لا يجب علي معرفتها |
| Yaptığın ama şu anda söylememi istemeyeceğin şeyler biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أشياء لا تريدين التطرق إليها |
| Ve yalanlar devam ediyor. Sadece Ari'nin bilgiği şeyler biliyorum. | Open Subtitles | ويستمر الكذب - (أعرف أشياء لا يعرفها سوى (أري - |
| Senin bilmediğin şeyler biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أشياء لا تعرفها |
| Senin bilmediğin şeyler biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أشياء لا تعرفها |
| Bir şeyler bilmek istedim. | Open Subtitles | أريد أن أعرف أشياء |
| - Bazı şeyleri bilirim, Trip. | Open Subtitles | -أنا أعرف أشياء يا (تريب )! |
| - Başka şeyler de biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أشياء أخرى؟ |
| Bildiğim şeyler var. | Open Subtitles | أعرف أشياء |