Ama bu çemberdeyken, çemberin bir gün beni patlatacağını da biliyordum. | Open Subtitles | ، لكن حينما كنتُ في تلك الغرفة كنتُ أعرف أنني سأخرج |
Kendi bedenimi izliyordum ve büyülenmiş gibiydim çünkü vücuduma geri döneceğimi biliyordum. | Open Subtitles | .كُنت أُشاهد جسدي مُنبهراً لأنني كُنت أعرف أنني .سأعود إلى ذلك الجسد |
Bu gece o koruluğun içinde tekrar kaybolacağımı Biliyorum. Biliyorum işte. | Open Subtitles | أعرف أنني سأتيه مجدداً في تلك الأدغال الليلة، أعرف ذلك وحسب |
Bir kaç mevsimdir adam gibi yıkanmadığımı Biliyorum ama duygularımı incitmen gerekmiyor. | Open Subtitles | أعرف أنني لم أستحم منذ عدة مواسم، ولكن لا داعي لجرح مشاعري. |
Sert erkeklerden hoşlandığımı biliyorsun, değil mi Frank? | Open Subtitles | كنت أعرف أنني أحب الأشياء الخام، و لا يا فرانك ؟ |
Baba, son birkaç gündür sana karşı ters davrandığımın farkındayım. | Open Subtitles | أبي ، أعرف أنني كنت قاسي عليك في الأيام الماضية |
ama olan şey hakkında kötü hissettiğimi biliyordum. | TED | لكني أعرف أنني أشعر باستياء مما كان يحدث |
İlerlemek için yenilgiyi arkamda bırakmam gerektiğini biliyordum ve bu, yüzleştiğim ilk başa çıkılmaz sorun değildi. | TED | كنت أعرف أنني يجب أن أتجاوز تلك الإخفاقة لكي أتقدم إلى الأمام، ولم تكن أول مرة أواجه فيها أمراً مستعصياً. |
İçeride bir kadın olduğumu biliyordum, dışımda da kadın kıyafetleri vardı ama herkes beni, elbise giyen bir adam olarak görüyordu. | TED | أعرف أنني داخلياً كنت امرأة، وأرتدي زي النساء في الخارج، إلا أن الناس يروني رجلاً يرتدي فستاناً. |
Onu çocukluktan beri tanıyorum, ve ona güvenebileceğimi biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرفه جيدا منذ الطفولة و كنت أعرف أنني أستطيع الثقة به |
Ben güçlü olduğumu biliyordum. Çünkü kavgada kanım akmıştı. | Open Subtitles | أنا أعرف أنني كان قاس، لأنني كنت انزف في المعركة. |
Sözümü tutmadığımda sonuçlarına katlanacağımı biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنني إذا أخلفت وعدي سأعاني التبعات |
Ona bir daha eski halinle kavuşamayacağımı Biliyorum. Bu, işimi kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | أعرف أنني لن أستطيع إرجاعه كما كان هذا فقط يسهل الأمور |
Sizi koruma görevime ihanet ettiğimi Biliyorum, Senatör ama gitmeliyim. | Open Subtitles | أعرف أنني أعصي أوامري بحمايتك أيتها السيناتور ولكن علي الرحيل |
Biliyorum şu anki favori insanın değilim ama öyle olmasını sağlayabilirim. | Open Subtitles | أعرف أنني لست المفضلة لديك حالياً ولكنني أعرف طريقة لأعوّض عليك |
Ve geçmişte peşinden koştuğun bir çok şeye, sahip olmadığımı Biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعرف أنني لست أشياء كثيره قد مررتي بها في السابق |
Biliyorum ben bir kişiyim. Ülkem için savaştım ve bununla gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أعرف أنني رجل، أنا قاتلت من أجل بلادي و أنا فخور بذلك |
İlk kez buluştuğum erkeklerle yatmadığımı biliyorsun. | Open Subtitles | أوه، مونيكا، كنت أعرف أنني لا النوم مع الرجال في التاريخ الأول. |
"Elimden geleni yaptığımı biliyorsun..." | Open Subtitles | كنت أعرف أنني انحني اجلالا واكبارا للمضي قدما. |
Çocuğu fazla zorladığımın farkındayım ama şöyle de bir şey var. | Open Subtitles | لقد كنت أعرف أنني أضغط على الفتى كثيرا لكن إليكم الامر |
Masum olmadığımın farkındayım ama ne uğruna savaştığımı hiçbir zaman unutmadım. | Open Subtitles | أعرف أنني ليست بريئة، ولكني لم تغب ما كنت أناضل ل. |
Ama sadece bu hayatta seni asla utandırmadığımı bilmek bile bunu kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | لكن ما يخفف عني هو أنني أعرف أنني في هذا العالم لم أجلب لكِ العار |
bildiğim tek şey, çevre için güvenli güzel şeyler yaratmak istediğim ve fayda sağlamak istediğimdi. | TED | كنت أعرف أنني فقط أردت أن أصنع إبداعات جميلة تكون آمنة بالنسبة للبيئة وأردت أن أرد الجميل. |