| Bu dünyada hala saf ve temiz olan bir şey biliyorum. | Open Subtitles | أعرف شيئاً واحداً في هذا العالم لا يزال طاهراً ونظيفاً. |
| ...hiçbir erkeğin hayatta vazgeçmek istemeyeceği bir şey biliyorum. | Open Subtitles | أعرف شيئاً واحداً لا يستطيع رجل أن يعيش حياته بدونه |
| Lanet olsun, tek bir şey biliyorum. O şişko pislik, yiyebilir. | Open Subtitles | اللعنة, أعرف شيئاً واحداً أن ذلك القيط يمكن أن يأكل |
| Sadece bir şeyi bilmem gerekiyor... | Open Subtitles | أريد فقط أن ...أعرف شيئاً واحداً |
| Ama bir şeyden eminim. | Open Subtitles | ولكنى أعرف شيئاً واحداً على وجة اليقين |
| İşe yarar mı bilmiyorum ama bir şeyi biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما إذا كان سينجح، ولكنّي أعرف شيئاً واحداً لا أستطيع أن أراكِ تتزوّجين رجلاً آخر |
| - Asla değişmeyecek bir şey biliyorum o da birbirimize sahip olmamız. | Open Subtitles | ...أعرف شيئاً واحداً لن يتغير إطلاقاً ما نملكه جميعاً |
| Umurumda olan bir şey biliyorum. | Open Subtitles | أعرف شيئاً واحداً أهتم به |
| bir şey biliyorum. | Open Subtitles | أعرف شيئاً واحداً |
| Mimar hakkında bir şey biliyorum. | Open Subtitles | أعرف شيئاً واحداً عن (المصمم) |
| Şimdi seni geri götürmeden önce bir şeyi bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | والآن قبل أن أعيدك إلى (كنساس)، يجب أن أعرف شيئاً واحداً |
| bir şeyi bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | أريد أن أعرف شيئاً واحداً. |
| Ama bir şeyden eminim. | Open Subtitles | لكنني أعرف شيئاً واحداً. |
| Ama bir şeyden eminim. | Open Subtitles | لكنني أعرف شيئاً واحداً. |
| Çok tecrübe sahibi değilim, ama bir şeyi biliyorum: | Open Subtitles | ليس عندي الكثير من التجربة, لكنني أعرف شيئاً واحداً: |
| Öpüşme konusunda çok deneyimim yok, ama bir şeyi biliyorum... | Open Subtitles | لست ماهراً بالتقبيل لكنيّ أعرف شيئاً واحداً... |
| bir şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف شيئاً واحداً |