Eğer böyle bir haberi ben alsaydım, böyle iyi karşılar mıydım bilemiyorum. | Open Subtitles | علي ان أخبركم, لو كانت تلك الأخبار تقال لي, لا أعرف لو كنت سأقبلها بهذا الشكل |
Beni duyabiliyor musun bilemiyorum. Ama düşünüyordum da. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لو يمكنكِ سماعي لكني أعتقد ذلك |
Onu yabancı ellere teslim etmemiz gerekiyor mu, bilemiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لو كان ينبغي لنا أن نُسلّمه إلى غرباء بهذه البساطة. |
Bir üniversiteye katılıp katılamayacağımı öğrenmem ve dünyanın en iyi öğrencilerine karşı kendimi sınamam gerek. | Open Subtitles | أود أن أعرف لو بوسعي دخول الجامعة وأختبر نفسي بين أفضل تلاميذ في العالم |
Kimseye söyleyip söylemeyeceğini öğrenmem lazım. | Open Subtitles | أحتاج أن أعرف لو كنت ستخبر أي أحد |
Burada bir deposu olup olmadığını öğrenmeliyim. | Open Subtitles | أريد أن أعرف لو كان يحتفظ بوحدة تخزين هنا. |
Şimdi Kelton'ın hisselerine sahip olup olmadıklarını öğrenmeliyim. | Open Subtitles | الآن أحتاجُ بأن أعرف لو كان يمتلكونَ حصصًا ."من شركة"كيلتون |
Düzelecek mi bilemiyorum, anne. | Open Subtitles | لا أعرف لو أنها ستتحسن يا أماه |
bilemiyorum, bu tarz gizli bilgileri İznimin olup olmadığından... | Open Subtitles | لا أعرف لو كان مسموحاً لي مُبادلة ذلك النوع مِن المعلومات السرّية... |
Bunu bir gün görür müsün bilemiyorum ama gene de seninle gurur duyduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | "لا أعرف لو كنتِ ستُشاهدين هذا، ولكنّي أردتُ القول أنّي فخور بكِ." |
Bu iyi bir şey mi, kötü mü bilemiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لو كان هذا جيد أم سيء. |
Ve bunu başarabilir miyim, bilemiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لو كان يمكنني فعل هذا |
Dikiz aynasından yolcuya baktığım zaman iyi birisini mi yoksa kötü birisini mi götürdüğümü asla bilemiyorum. | Open Subtitles | {\pos(192,235)} عندما أنظر في المرآة على راكبي، لا أعرف لو كنتُ أقود برجل صالح أو سيّئ. |
Ordonez'in asıl sıkıntısı sarhoşlar mı radyosu mu yoksa beysbol mu bilemiyorum. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} لا أستطيع أن أعرف لو كان لدى (أوردينز) مشاكل أكثر مع السكارى، راديو سيّارته، أو مُباريات البيسبول. |
Bunu neden öğrenmek istediniz? Sana güvenip güvenemeyeceğimi öğrenmem gerekiyordu. | Open Subtitles | -كنتُ أريد أن أعرف لو بإمكاني الثقة بك . |
Sam, biliyorum bu iş riskli. Ama Chester's Mill'e dönüş yolu olup olmadığını öğrenmem gerekiyor. | Open Subtitles | أعلم أنّها مُخاطرة يا (سام)، لكن يجب أن أعرف لو كان يعلم طريقة للعودة إلى (تشيستر ميل). |
Rahibe Mary Eunice'nin polisle konuşup konuşmadığını öğrenmeliyim. | Open Subtitles | أريد أن أعرف لو تكلّمت الأخت (ماري يونيس) مع الشرطة |
Beecher'ın ona tuzak kurup kurmadığını öğrenmeliyim Fusco. | Open Subtitles | أريد أن أعرف لو كان (بيتشر) من أوقع به يا (فوسكو). |