"أعرف من أين" - ترجمة من عربي إلى تركي

• neler yaşadığını biliyorum
• nerede olduğunu
• nerden aldığını
• nereden geldiğini bilmek
• nereden aldığını bilmiyorum
• nereden başlayacağımı bilemem

O yüzden neler yaşadığını biliyorum.
لذا أعرف من أين أتيتِ

Bu yüzden, neler yaşadığını biliyorum Leon.
(لذا أنا أعرف من أين أنت آت يا (ليون

Kim olduğunu, nerede olduğunu, bunların nerede başladığını bilmiyorum ama bu iş onda bitiyor.
أنا لا أعرف من هو ، ولا أين هو ، ولا أعرف من أين يبدأ هذا الأمر كله ، ولكني أعرف أنه ينتهي به

Evet, biliyorum, bu... Anlayacağın, ışığın nerede olduğunu bilmiyorum, çünkü taksi benim değil.
نعم، أعلم لكني لا أعرف من أين أضِئها لأنّها ليست سيارتي

Micheal'ın bu kuş gib vücüdu nerden aldığını söyleyebilirim.
أستطيع أن أعرف من أين أتى مايكل بجسمه الذى يشبه الطائر هذا

Bir çocuk vardı. O çocuğun nereden geldiğini bilmek istiyorum.
كان هناك طفلا و أريد أن أعرف من أين أتى هذا الطفل

Yanında birkaç küçük mobilya da vardı. Onları nereden aldığını bilmiyorum.
كما عثرت على مجموعة من قطع الأثاث الصغيرة، لا أعرف من أين له بها

Yardım etsem bile, nereden başlayacağımı bilemem.
وحتى إذا أردت مساعدتكم لا أعرف من أين أيدأ ؟

Kapatma statülerinin nerede olduğunu bulamıyorum. ama bu hiç adil...
لا أعرف من أين موقف. ولكن المعرض ..

Ama onları sana nasıl ulaştıracağım, nerede olduğunu bilmeden?
ولكن كيف يمكنني الحصول على لهم لكم إذا، اه، I لا أعرف من أين أنت؟

nerede olduğunu veya iyi olup olmadığını bilmiyorum.
مرة أخرى، وأنا لا أعرف من أين أنت، أو إذا كنت على ما يرام...

Bak, bilgiyi nerden aldığını bilmiyorum Audrey ama bunların hepsi saçmalık.
اسمعي، أنا لا أعرف من أين حصلتِ على هذه المعلومات, ولكنها كلها هراء. قراءاته متفاوتة

Şimdi,nereden geldiğini bilmek istiyorum ve buraya nasıl geldiğini?
.و الآن, أريد أن أعرف من أين أتيت و كيف وصلت إلى هنا؟ ?

Sally Langston'a istihbaratın nereden geldiğini bilmek istiyorum.
أريد أن أعرف من أين تأخذ سالي لانجستون معلوماتها

Bilgiyi nereden aldığını bilmiyorum, evlat, ama beğenmedim.
، لا أعرف من أين تحصل على معلومـاتك

Bu bilgileri nereden aldığını bilmiyorum, Lana, ama bunlar iftiradan başka bir şey değil.
لا أعرف من أين تحصلين على معلوماتك يا(لانا) لكنّه ليس سوى إفتراء

Leydim, ben kelime okuyamam. nereden başlayacağımı bilemem.
سيدتي لا أستطيع قراءة الكلمات، لا أعرف من أين أبدأ.

Ondan para isteyemem. Ben Wally gibi değilim, nereden başlayacağımı bilemem.
لا يمكنني أن أسألها المال، لست (والي) لا أعرف من أين أبدأ