| Babanın bu yıl yapacağı ziyareti gelecek haftaya planladığını bilmeni istedim. | Open Subtitles | أردت أن أعلمك بأنّ زيارة والدك السنويّة حُدّد لها الأسبوع المقبل |
| Yolun sonuna geldik artık, bilmeni isterim ki olanlar için çok üzgünüm. | Open Subtitles | الأمر واشك على الأنتهاء وأريد فقط أن أعلمك أنني متآسف لما حصل |
| Müzikal artık ilgini çekmiyordur herhalde ama nezaketen sana haber vereyim dedim. | Open Subtitles | ربما لست مهتمة بالمسرحية الموسيقية بعد الآن، لكن من باب اللباقة، أعلمك |
| Hayır, motor iyi. Sana, onu nasıl doğru çalıştıracağını öğreteceğim. Gel buraya. | Open Subtitles | كلا.كلا.المحرك على ما يرام سوف أعلمك كيف تشغله بشكل صحيح.هيا |
| Sana okulun seçkin kızlarının ağzının suyunu akıtan oğlanlardan biri olmayı öğretebilirim. | Open Subtitles | و أعلمك كيف تصبح واحداً من الشباب الذين تهرول ورائهم صفوة الفتيات |
| bilmenizi isterim ki, oğlunuz Kevin çok yakında tomografiye girecek. | Open Subtitles | أردت أن أعلمك أن ابنك كيفن يخضع حاليا للتصوير المقطعي |
| Su kayağı kiralamayı soruyordum. öğretmemi ister misin? | Open Subtitles | ماذا عن تأجير بعض مزلاجات المياه هل تودى أن أعلمك ؟ |
| Eve gelmek için acele etmene gerek olmadığını bilmeni istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أردتُ أن أعلمك لايوجد حاجة للإسراع إلى البيت |
| Şunu bilmeni isterim ki, benim annem zamanının güzel kadınlarından biridir. | Open Subtitles | أعلمك بأن جلوريا تريبياني كانت اجمل امرأة في عصرها |
| Seni bir daha göremeyecek olsam bile... gitsen, evlensen, beş çocuğun olsa bile... neler hissettiğimi bilmeni istedim. | Open Subtitles | حتى إذا ما تمكنت من رؤيتك ثانية سترحلين او تتزوجين و عندك خمسة أطفال أنا فقط أردت أن أعلمك كيف شعرت |
| Peki sana haber vereceğim. | Open Subtitles | نعم، أنا يَجِبُ أَنْ أعلمك. أحببْ إلى الأَبِّ. |
| Bir Denizci subayını elinde yeterli delil olmadan ağır bir suçla suçlamanın içerdiği olası sonuçları hakimin sana haber verdiğini kabul etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تقر بأن ممثل النيابة العسكرية أعلمك بالعواقب المحتملة لاتهام ضابط بحري بجريمة كبرى دون دليل قاطع |
| Kersh'ün radarına yakalanmadığımızı haber vermek istemiştim. | Open Subtitles | أنا فقط أردت إلى أعلمك بأنّنا إنزلقنا تحت رادار كيرش. |
| Bir gün sana bu gaz kelebeğini öğreteceğim. | Open Subtitles | سوف أعلمك موضوع ذلك الصمام الخانق يوماً ما |
| Biliyor musun, belki sana bir kaç hamle öğretebilirim sağdan gelen yumruklar mesela. | Open Subtitles | حسناً, أذا أردت أستطيع أن أعلمك بعض الحركات عندما تدخل إلى تلك الحلبة |
| bilmenizi istiyor ki; | Open Subtitles | يتمنى أن أعلمك بأن الإنتقام الذي وضعه إنتقام قديم |
| Sana yeni dansları öğretmemi ister misin? | Open Subtitles | ما رأيك أن أعلمك بعض من الخطوات الجديدة ؟ |
| Hadi sana sigorta atınca nasıl düzelttiğini öğreteyim. | Open Subtitles | لنفكر فيه وأنا أعلمك كيف تصلحين دائرة كهربية |
| Devam et dedim ama sana hiçbirşey öğretmedim. | Open Subtitles | أقول إبدأ بذلك لكنني لم أعلمك شيئاً أبداً |
| Bu inanılmaz olacak. Sana saç lastiği sistemini öğretirim ve... | Open Subtitles | سيكون هذا مدهشاً ، فعلى أن أعلمك نظام ماسكات الشعر |
| Neredeyse çarpıyordun, Sana uçmayı öğretmek için kapattım. | Open Subtitles | أنت من كان على وشك أن يسقطها. أنا أغلقتها فقط كي أعلمك كيف تحلق بها. |
| - Çok makbule geçer. - Seni haberdar ederim koç | Open Subtitles | ـ اجل, كنت اقدر ذلك ـ سوف أعلمك بهذا الأمر ايها المدرب |
| Yüzbaşı, size herhangi bir şey öğretmeye gerek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | كابتن , أنا لا أظن بأنني يجب أن أعلمك شيء |
| Geçmiş yıllarda size hiçbir şey öğretemedim mi, vahşi ve huysuz köpekler sürüsü gibi kavga edip hırlıyorsunuz. | Open Subtitles | ألم أعلمك أي شئ في السنوات الماضية ؟ القتال مثل مجموعة من الأوغاد |
| - Aşk nasıl olur, sana öğretiyorum. - Ben öğrenmek istemiyorum. | Open Subtitles | أعلمك كيف تتبادلين الحب ــ لا أريد أن أتعلم |
| Bu kazanın can kaybıyla sonuçlandığını size bildirmem gerekiyor. | Open Subtitles | مطلوب مني أن أعلمك أن الحادث أدى إلى فقدان حياة |