| Onun hakkında bir bok bilmiyorum ama benden bir şeyler sakladığını biliyorum. | Open Subtitles | حسنٌ , لا أعرفه حقّ المعرفة، لكن أعلمٌ بأنكَ تخفيّ أموراً عنيّ. |
| Bak ikinizin annenin ölümünden beri konuşmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمٌ بأنكم توفقتم عن الحديثِ سوياً بعد وفاة والدتكِ |
| Üzgünüm. biliyorum, hepiniz yaklaşık iki saattir burada bekliyorsunuz. | Open Subtitles | آسفةٌ، فأنا أعلمٌ بأنّكم متواجدون هنا |
| - Tamam sakin biliyorum Kate yolladı seni. | Open Subtitles | -أعلمٌ، أعلمٌ، أعلمٌ بأنَّ "كايت" قامت بإرسالكَ |
| Beklemek ne kadar güç biliyorum. | Open Subtitles | أعلمٌ بأنَّ الإنتظارَ صعبٌ |
| Nasıl olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلمٌ كيف يبدو الأمر |
| Nerelere girdiğimizi biliyorum. | Open Subtitles | أعلمٌ ما نحنٌ بصدده |
| - Bunu biliyorum ama... - Bizim iyi bir Bluebell Savaşı takımı olmamız gerçeği senin beni aldattığın gerçeğini de değiştirmiyor. | Open Subtitles | نشكل أننا حقيقة ولكن ذلك، أعلمٌ (بلوبيل معركة في جيد (فريق |
| Bak, biliyorum ikimiz pek yakın değiliz. | Open Subtitles | أنظري، أعلمٌ أننا لم نكن |
| Neden kızgınsın biliyorum. | Open Subtitles | أعلمٌ لِماذا انتِ منزعجة |
| Sheldon, solak bir İngiliz anahtarı olduğunu biliyorum ama hakikaten bir can düşmanın mı var? | Open Subtitles | شيلدون) ... أعلمٌ أنكَ ساذجٌ) ... كقرد ٍ أشول، لكن هل حقاً لديكَ عدوٌ لدود؟ |
| Aklından ne geçtiğini biliyorum, Michael. | Open Subtitles | "أعلمٌ بمَ تفكر "مايك |
| biliyorum. | Open Subtitles | أعلمٌ ذلك |
| biliyorum. | Open Subtitles | أعلمٌ |