| Kira, bekle bir dakika. Babanın inançlı biri olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كيرا لا تقولى هذا إننى أعلم ان أباكِ رجل مؤمن |
| Senin dövüş sanatları ustası olduğunu biliyorum ama burada durmamalıyız. | Open Subtitles | أعلم ان فنونك القتالية جيدة ولكن لا يمكنك البقاء هنا |
| Bak, bunun zor olduğunu biliyorum ama yaptığın şeyi takdir ediyorum. | Open Subtitles | اسمع ، أعلم ان هذا صعب ولكنني اقدر حقاً ما تفعله |
| Evet, geç olduğunun farkındayım. Ama bu çok önemli. | Open Subtitles | أعلم ان الوقت قد تأخر ولكن الأمر لا يتحمل الإنتظار |
| Bu gece birçok Amerikalının kafasında soru işaretleri olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم ان الكثير من الأمريكيين لديهم الكثير من الأسئلة الليلة |
| Görünüşünün emsalsiz olduğunu biliyorum ama diğer ipuçlarını da izlediniz mi? | Open Subtitles | أعلم ان مظهره مختلف و لكن هل تبحثوا في طريق اخر؟ |
| Bu insanların zihinlerinde inanılmaz şeyler olduğunu biliyorum, ama oraya geçişim yok. | TED | أعلم ان هناك أشياء لا تصدق تحدث في داخل عقول هؤلاء الناس ولكني لا أستطيع الوصول إليها |
| CA: Senin için büyük bir mesele olduğunu biliyorum ve bu çok anlamlıydı. | TED | كريس: أنا أعلم ان هذه قضية كبيرة لك وكان ذلك بليغاً جداً. |
| Partinizin bu gece olduğunu biliyorum. Çok üzgünüm. | Open Subtitles | أعلم ان حفلة الحديقة ستقام الليلة أشعر بالسوء |
| Bak, çok dersinin olduğunu biliyorum bu nedenle hemen konuya gireceğim. | Open Subtitles | انظري, أعلم ان لديكِ الكثير من العمل المدرسي, لذا سأدخل تماماً في الموضوع. |
| Partinizin bu gece olduğunu biliyorum. Çok üzgünüm. | Open Subtitles | أعلم ان حفلة الحديقة ستقام الليلة أشعر بالسوء |
| Geç olduğunu biliyorum ama Billy'yi almaya gidiyorum. | Open Subtitles | لقد رأيت النور مضاء. أعلم ان الوقت متأخر. |
| Bunun senin için zor olduğunu biliyorum. Başka biri korkup kaçabilirdi. | Open Subtitles | أعلم ان هذا صعب عليك , أي رجل آخر سيخاف ويذهب بعيداً |
| Bak, bunun kötü bir zaman olduğunu biliyorum, fakat... | Open Subtitles | أنظر , أعلم ان هذا نوع من الأوقات العصيبه , لكن |
| Bak, bunun oldukça kötü olduğunu ve insanların duymak istemediği bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اسمعي، أعلم ان هذه أخبار سيئة ولا يرغب أحد بسماعها أبداً |
| Zor olduğunun farkındayım, ama buna değecek. | Open Subtitles | أعلم ان هذا صعب عليك ،ولكنها تستحق |
| Zor olduğunun farkındayım, ama buna değecek. | Open Subtitles | أعلم ان هذا صعب عليك ،ولكنها تستحق |
| biliyorum ki aslında sen herkesten daha sadık birisin. | Open Subtitles | وأنا أعلم ان بقلبك ، أنك اكثر الرجال اخلصا |
| - Peki. - Temizlikçilerin kiralık olduğunu biliyordum ama standartlarının çok düşük olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | حسناً هناك العاملات في المنزل لكني لم أعلم ان معاييرهم منخفظة |
| Araca yerleştirdiğin bombanın ağabeyim için olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم ان القنبلة التي زرعتها في هذه الشاحنة لم تكن مقصودة فيه |
| Çiftliğimizde çok fazla domuzumuz olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم ان لدينا العديد من الخنازير في المزرعةِ |