| Çocukluğumdan beri onu görmedim. Ama onu hala özlüyorum. | Open Subtitles | ما رأيتها منذ أن كنت غلاماً لكنى مازلت أفتقدها |
| Onu özlüyorum ama inandığımı yaptım. | Open Subtitles | أنا أفتقدها, ولكنى فخور أنى وقفت لما آمنت به |
| Onu seviyorum ve çok özlüyorum. | Open Subtitles | أنا أحبها , يا إلهي . أنا أفتقدها كثيراً |
| Allison'a ne olduğu ne farkeder? Allison depresyonda mı? Onu özledim. | Open Subtitles | مهما كان ما حدث لأليسون القديمة ، المكتئبة ، فأنا أفتقدها |
| Onu özlediğimi onu sevdiğimi "Keşke o hippiyi öldürmesine yardım etseymişim" dediğimi üzgün olduğumu ve beni aramasını yazmanı istiyorum. | Open Subtitles | أخبرها أني أفتقدها و أني أحبها و أني كان يجب أن أساعدها بقتل الهيبي |
| Sonu böyle olmuş olsa da, sohbetimiz çok hoşuma gitmişti ve onu özleyeceğim. | Open Subtitles | ،إن كان هذا يهمّك، فقد أحببت محادثاتنا .. وسوف أفتقدها |
| Şu an çok özlediğim bu basit anların tadını çıkarsaydım keşke. | Open Subtitles | كان يجب عليّ الإستمتاع بكل لحظة أفتقدها للغاية في الوقت الحالي |
| New Orleanslı olduğuna inanamıyorum. Orayı çok özlüyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنكم من نيو اورلاند فأنا أفتقدها بشدة |
| Ben karini tanimiyordum. O yüzden özlüyorum diyemem. | Open Subtitles | أنا لم أعرف زوجتك لذلك لا أعرف إذا أمكنني القول أنني أفتقدها |
| ...yani, eve gidemeyeceğimizi biliyorum ama özlüyorum. | Open Subtitles | وأنه لا يفترض بي العودة الى المنزل ولكنني أفتقدها |
| Rahmetli annemin en sevdiğiydi. Onu her gün özlüyorum. Çömeze mi benziyorum? | Open Subtitles | لقد كانت المفضّلة لدى والدتي المتوفاة أفتقدها كثيراً كلّ يوم |
| - Biliyorum, buradayken bazen ondan öyle nefret ediyorum ki ama evde geçirdiğim tüm zaman boyunca onu özlüyorum. | Open Subtitles | أعلم , أحيانا اكرهها كثيرا وأنا هنا ولكنني أفتقدها وأنا بالمنزل |
| O benim için kimsenin yapmadığı kadar şey yaptı. Onu özlüyorum. | Open Subtitles | لقد فعلت ليّ أكثر مما فعله أي شخص آخر ليّ إنما أفتقدها فحسب |
| - O öldürüldü, onu hep özlüyorum, bu çok garip, çünkü... | Open Subtitles | الـأن بعد معرفة أنها قُتلت، أفتقدها أكثر. |
| Çünkü onu gerçekten özlüyorum... | Open Subtitles | لأنني أفتقدها جداً، سأقدر هذا اذا أخبرتيها بذلك |
| Ve sizin annenizi ne kadar çok özlediğini biliyorum çünkü bende sizin gibi annenizi özledim. | Open Subtitles | و أنا أعرف ، تماماً كم تفتقد الفتيات أمهاتها لأنني أفتقدها أنا أيضاً |
| - Evet, çok özledim. - Ben ciddiyim. Gerçekten özledim. | Open Subtitles | صحيح , أنا أفتقدها حقاً أنا جادة , أنا أفتقدها حقاًَ |
| Tek bir eşyayı bile paketlemeye gönlüm el vermiyor. Biliyorum. Ben de onu çok özledim. | Open Subtitles | ـ لم استطع حتىّ أن ألقي بشئ ـ أجل ، أعرف ، فأنا أفتقدها أيضاً |
| Bana bir iyilik yap, gelecek sefer annenle konuştuğunda onu özlediğimi söyle. | Open Subtitles | في المرة القادمة التي تكلمين بها أمك قولي لها أنني أفتقدها |
| Claire teyzesini her zaman dinlemesini ve onu özlediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبريها أن تستمع لك دائماً وأخبريها أنني أفتقدها |
| Çörekler çok leziz olmuş. Onları özleyeceğim. | Open Subtitles | هذه الكعكات التي أعددتِها لذيذة سوف أفتقدها |
| Zenginim, ama 20. yüz yıla ait özlediğim şeyleri alamıyorum. | Open Subtitles | أنا غني ، و لكن لا يمكنني شراء الأشياء التي أفتقدها من القرن العشرين |
| Bir karım vardı. Ama artık yok. İnan bana onu hiç özlemiyorum. | Open Subtitles | كانت لدي زوجة لقد غادرت الآن و صدقيني أنا لا أفتقدها |
| Tabii ki değil, Desna. Gram özlemeyeceğim bile. | Open Subtitles | بالطبع لا , ديزنا , لن أفتقدها على الأطلاق |