ويكيبيديا

    "أقصد ذلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Öyle demek
        
    • Bunu demek
        
    • Ciddi
        
    • İsteyerek
        
    • öyle demek istemedim
        
    • ciddiyim
        
    • Niyetim bu
        
    • istememiştim
        
    • Kastettiğim bu
        
    • İstemeden
        
    • Demek istediğim bu
        
    • Bilerek
        
    • Amacım o
        
    • niyetim o
        
    - Öyle demek isteme... - Ne demek istediğini biliyorum. Open Subtitles أنا لم أكن أقصد ذلك أعلم ما الذي كنت تقصده
    İkramiyeni gördüğünde Öyle demek istemediğimi anlayacaksın. Open Subtitles حين ترى العلاوة ستعرف أننى لم أكن أقصد ذلك
    Ben Bunu demek istememiştim, bayan. Open Subtitles لم أكن أقصد ذلك يا سيدتي لا ، أنا آسفة
    Seni tehdit ettiğimde, söylediklerimde Ciddi değildim. Open Subtitles عندما هدّدتُكِ في تلك المرّة، لمْ أكن أقصد ذلك حقاً.
    Tamam yaptım ama isteyerek değil. Sadece ceketinizi tutmak istemiştim. Open Subtitles لقد مزقته , ولكننى لم أقصد ذلك لقد أمسكته فحسب
    Saçmalama. Öyle demek istemedim. Bir süredir birlikte takılmadık. Open Subtitles لا تمزحى لم أقصد ذلك لكننا لم نخرج منذ وقت طويل
    - Kirli genlerim için üzgünüm. - Öyle demek istemedim. Open Subtitles ـ آسفة أنني لوثت الجين السائد ـ أنا لم أقصد ذلك
    Ve o... "iyi insanlar" ile ilgili söylediğim şey Öyle demek istememiştim. Open Subtitles ذلك.. ذلك الشيء عن الناس الجيدون و أنا لم أقصد ذلك
    Ve biriyle çıkmak için çok yaşlı olduğunu söylerken ya da hamburger gibi koktuğunu söylerken ya da yalnız öleceksin derken Öyle demek istememi-- Open Subtitles ولم أقصد ذلك عندما قلت لكٍ انك كبيرة جدًا للحصول على رجل أو أن رائحة شعرك كالبرغر
    Öyle demek istemedim, ama basit bir geçmiş değil. Open Subtitles أنا لَم أقصد ذلك لكن، تعرف، مَع الفصل الجاف وكُل شيء
    Beni vurmana gerek yok, Öyle demek istemedim. Open Subtitles لا داعي لإطلاق النار عليّ، فلم أقصد ذلك حرفيا.
    Yani, kendi bildikleri dışında bu sözdizimi onları yönetir çıkıp "aa ben Bunu demek istememiştim!" diyebilirler. Open Subtitles إذاً, إنها تتحكم في معنى ما يقولوه دون حتى أن يدركوا فربما يقولون: "أوه, أنا لم أقصد ذلك أبداً!"
    Bunu demek istemedim, ama heyecanlandığım zaman, ...Rico Suave*luğum tutuyor. Open Subtitles لم أقصد ذلك ، ولكن عندما اتوتر ، اصبح "ريكو سوافي".
    Üzgünüm. Götlük ettim ve Ciddi değildim. Open Subtitles أنا آسف، لقد كنت مغفلاً ولم أكن أقصد ذلك.
    Asla bir banka soymam. İsteyerek yapmadım. Open Subtitles ,لا يمكن أبداً أن أسرق مصرفاً فلم أكن أقصد ذلك
    ciddiyim, bu barbar adına özür dilemek istiyorum. Open Subtitles أقصد ذلك ، أريد الاعتذار عن هذا البربري
    Buraya gelmem onun ifşa olmasına bir şekilde neden olduysa eğer, Niyetim bu değildi. Open Subtitles اسمع , ان كان مجيئي الى هنا متسبب بأي طريقة في أن يتم اكتشافه هو فـ لم أقصد ذلك , وهو يعرف ذلك
    Öyle olsun istememiştim. Geçekten Markus'la olduğunu sandım. Open Subtitles لم أقصد ذلك الفعل اعتقدت حقاً بأنه ماركوس
    Kastettiğim bu değil. Open Subtitles لم أقصد ذلك . ما قصدته طريقة بحثهم غير محتشمة
    Bebeğim, özür dilerim. Yemin ederim ki istemeden oldu. Open Subtitles حبيبتي ، آسف ، آسف لم أقصد ذلك رجلي ارتفعت قليلاً فحسب
    Demek istediğim bu değil. Open Subtitles لا أقصد ذلك استعملها الادعاء لاثبات
    - Özür dilerim, Bilerek yapmıyordum. Open Subtitles -أعذريني, لم أقصد ذلك لا, لم أكن أنتقد.
    Hayır! Amacım o değildi... Open Subtitles ... لا , لم أقصد ذلك
    Aslında niyetim o değildi. Bir anda yakınlaştık... bir senedir de hiç ilişki yaşamamıştım. Open Subtitles لم أقصد ذلك, لقد تقدم الأمر لم أحظى بعلاقة قرابة السنة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد