| - Betty'ye bir şey söyledin mi? - Kimseye bir şey söylemedim. | Open Subtitles | ألم تقولي أى شيء لــ / بيتى لم أقل شيء لآى مخلوق |
| Bir şey söylemedim çünkü doğru olduğunu düşünmüyordum. Şimdi düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا لم أقل شيء لأنني لم اعتقد بأن هذا الكلام صحيح اما الآن فإني أعتقد بأنه صحيح. |
| Hayır, zaten kötü olan durumu daha da azdırmasın diye bir şey söylemedim. | Open Subtitles | كلا، لم أقل شيء عن ذلك لأنّني ظننت أن ذلك سيكون أفزع ممّا عليه الأمر. |
| EbeVeynlerimizin kaçırılışlarıyla ilgili bir şey demedim... | Open Subtitles | لم أقل شيء حول ان اأباء اختطفوا من قبل المخلوقات الفضائية |
| Kaçacaklar diye... bir şey demedim. | Open Subtitles | أنا لم أقل شيء حول تركهم يفرون أفتح الباب |
| Bugün bir sürü şey kırdım. en azından bu kadarını yapayım. | Open Subtitles | لقد كسرت العديد من الأشياء اليوم، هذا أقل شيء أقوم به.. |
| Bunun hakkında bir şey söylemedim çünkü, dediğin gibi herkesin başına gelebilir. | Open Subtitles | أنا لم أقل شيء لأنه كما قلت أنت الجميع بفعل ذلك بين الحين والآخر |
| - Konuşmaya devam et, ahbap. - Hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | أكمل كلامك فقط يا صديقى - أنا لم أقل شيء - |
| O odada daha önce defalarca tekrarlanıp söylenenlerden başka bir şey söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل شيء سوى التكرار في تلك القاعة |
| Hiçbir şey bilmiyorsunuz. Hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | أنت لا تعرف تعرف شيء أنا لم أقل شيء |
| Ama ben bir şey söylemedim. | Open Subtitles | ولكنى لم أقل شيء |
| Polislere hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل شيء للشرطة |
| Küçük düşürücü, aptalca bir şey söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل شيء محرج أو شيء غبي |
| Sen ortalıkta sekerek, burnunla ilgili atıp tutarken yok çan kulesiymiş filan derken, hiçbir şey demedim. | Open Subtitles | عندما كنت تقفز فرحاً وتصيح ... بأن الحدبة في ظهرك كأنها برجُ عالي، لم أقل شيء |
| - Ben bir şey demedim. | Open Subtitles | ـ أنا لم أقل شيء |
| Bulunduğumda hiçbir şey demedim mi? | Open Subtitles | ولم أقل شيء عندما وجدوني؟ |
| - Öyle bir şey demedim. | Open Subtitles | .لم أقل شيء كهذا - .أعلم هذا - |
| - Bir şey demedim, değil mi? | Open Subtitles | -لم أقل شيء, أليس كذلك؟ |
| Dorota, sana bir hediye verdiğimde en azından onun tadını çıkar. | Open Subtitles | دوروتا، عندما أعطيك هدية أقل شيء يمكنك فعله هو الأستمتاع بها |
| Öyleyse en azından o gezinin bütün ücretlerini ödeyip ben göndereyim. | Open Subtitles | أذا أقل شيء يمكنني فعله هو أرسالك في رحلة مدفوعة التكاليف. |
| Bana yaşattığı onca psikotik zırvadan sonra bu kadarını da yapabilir, değil mi? | Open Subtitles | بعد كل الترهات النفسية التي جعلتني أمر بها هذا أقل شيء يمكنها أن تفعله، أليس كذلك؟ |