| Dünyadaki en güçlü silahı çalıştırabilecek yegâne adama ne denir? | Open Subtitles | ماذا تسمي الرجل الوحيد الذي يستطيع تسليح أقوى سلاح في العالم؟ |
| I birisi sadece dünyanın en güçlü silahı var demek. | Open Subtitles | أحدهم قد حصل على أقوى سلاح في العالم قبلنا |
| Gemidekilerin yaş ortalamsı 19 Benim işim onları dünyaki en güçlü silah haline yetirmek için eğitmek. | Open Subtitles | معدل أعمار الموجودين على السفينة هو 19 عاماً من واجبي أن أدربهم على إداراة أقوى سلاح على وجه الارض |
| Buraya gelecek olanlar anahtarların bizde olduğunu ve dünyanın en güçlü silahını kullanmaktan çekinmeyeceğimizi bilsin. | Open Subtitles | للأي شخص ما اراد أن يخرج إناس من مكاتبهم الآن نحن نملك مفتاح ؟ أقوى سلاح في العالم |
| Anladığım kadarıyla, California'daki 2600 nüfuslu Cedar Creek kasabasını... cephaneliğimizdeki nükleer olmayan en güçlü silahla... petrol bombasıyla bombalamak istiyorsunuz. | Open Subtitles | كما أفهم منكم تريدون قصف بلدة سيدار كريك في كاليفونيا وسكانها ال 2600 بما يسمى قنبلة وقود هوائي أقوى سلاح غير نووي في الترسانة |
| Eğitim; özgürlük, iyi bir yaşam ve gelecek için savaşabileceğimiz en güçlü silahtır. | TED | التعليم هو أقوى سلاح نمتلكه لكي نحارب من أجل الحرية، والحياة الكريمة ومن أجل المستقبل. |
| Alnıma dokunup: "En güçlü silahın zihnin" dersen vallahi çığlığı basarım. | Open Subtitles | إذا نقرت على جبيني وقلت: "عقلك هو أقوى سلاح لديكِ"، فسأصرخ. |
| Zaten sahip olabileceğim en güçlü silaha sahibim. | Open Subtitles | لدي بالفعل أقوى سلاح يمكنني أن أمتلكه على الاطلاق |
| Sırf o değil, İngiltere'nin en güçlü silahı olacağım. | Open Subtitles | ليس هذا فحسب سأكون أقوى سلاح إنكليزي |
| Amerika'dan bugüne kadarki en güçlü silahı yapmasını istiyordu. | Open Subtitles | يناشد "أمريكا" بتصنيع أقوى سلاح على الإطلاق. |
| Cephanemizdeki en güçlü silahı kullanmalıyız. | Open Subtitles | ونحتاج إلى أن نستخدم أقوى سلاح لدينا |
| Şu an önümde dünyanın en güçlü silahı duruyor. | Open Subtitles | ...لدي أقوى سلاح عرفته البشرية |
| Savaşta öğrendiğim tek şey var ki o da en güçlü silah, bilgidir. | Open Subtitles | لأنّه إن كان هناك شيء واحد تعلمته في القتال هو أنّ أقوى سلاح هو المعرفة |
| Şimdi ise gelmiş geçmiş en güçlü silah, Kader Mızrağı bir değil, dört psikopatın eline düştü. | Open Subtitles | والآن رمح القدر، أقوى سلاح على مر التاريخ، ليس بين أيدي معتوه واحد، بل 4 معاتيه. |
| Tanıdığımız en şeytani adama dünyanın en güçlü silahını veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نعطي أقوى سلاح فى العالم لأشر رجلٌ نعرفه. |
| Ülkenin en güçlü silahını kızdıracak bir şey yapmadığımdan emin olmak istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتأكدون أنني لا أفعل شيئاً يغضب أقوى سلاح على الإطلاق لدى البلاد... |
| Kendilerini en güçlü silahla donattılar. | Open Subtitles | انهم تسليح أنفسهم مع أقوى سلاح هناك. |
| - Bu savaş demektir. Ve ben en güçlü silahla karşılık vereceğim. | Open Subtitles | مع أقوى سلاح في متناول يدي |
| "Sinema en güçlü silahtır." | Open Subtitles | السينما هي أقوى سلاح |
| Bu en güçlü silahtır. | Open Subtitles | ذلك أقوى سلاح على الإطلاق. |
| En güçlü silahın. | Open Subtitles | أقوى سلاح على الإطلاق. |
| Şeytanlara karşı en güçlü silaha sahibiz ve onu kullanmanın bir yolunu bulamıyoruz. | Open Subtitles | بحوزتنا أقوى سلاح امتلكناه يوما ضد الشياطين . وللأسف لم نجد طريقة نستعمله بها . |