| "Doğru adamı bulamadım" demekten biraz daha ilginç. | Open Subtitles | ذلك أكثر تشويقاً من القول أنك لم تجدي الرجل المناسب |
| Ama bu iki katlı okulun çatısında, çok daha ilginç bir hikâye çıktı. | Open Subtitles | ولكن تصاعدت قصة أكثر تشويقاً فوق هذه المدرسة ذات الطابقين. |
| Evet, bu hayatı biraz daha ilginç kılıyor. | Open Subtitles | حسناً ، هذا بالتأكيد يجعل الحياه أكثر تشويقاً |
| Harika. Şimdi ne olduğunu anladın, hadi daha da ilginç bir şey deneyelim. | TED | ممتاز. والآن بما أنك قد فهمت الفكرة الرئيسية دعنا نجرب خدعة أكثر تشويقاً |
| Hep, şimdikinden çok daha ilgi çekici bir hayatım olmasını hayal etmiştim. | Open Subtitles | لطالما تخيلت أن حياتي ستكون أكثر تشويقاً من هذا |
| Haklıymışsın. Bu cenaze maçtan çok daha heyecanlı. | Open Subtitles | عجباً، أنتِ محقة، هذه الجنازة أكثر تشويقاً من هذه المباراة. |
| En iyi fotoğrafçıları, daha ilginç yazarları alalım. | Open Subtitles | نستخدم مصورين أكثر تميزاً، كتّاب أكثر تشويقاً |
| Maçın izlemeyi daha ilginç kılıyor ve ve bahisler kapandı. | Open Subtitles | هذا يجعل مشاهدة المباراة أكثر تشويقاً وهذا ربح مضمون |
| Birisi onunla vakit geçirmemi istediği zaman evde takılıp televizyon izlemekten daha ilginç bir şeyler planlaması iyi olur. | Open Subtitles | عندما يطلب من شابٌ أن أقضي الوقت معه يجدر به أن يخطط للقيام بأمر أكثر تشويقاً من الجلوس في المنزل ومشاهدة التلفاز |
| Biraz daha farklı bir şey. Fizik yasaları bize boşluğun düşündüğümüzden çok daha ilginç olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أنه مختلف، قوانين الفيزياء تقول لك أن حتي الفضاء الفارغ أكثر تشويقاً مما ظننت |
| İkincisi daha ilginç. Hatta bir bilmece. | Open Subtitles | الرسالة الثانية أكثر تشويقاً بل إنه لغزٌ بالحقيقة |
| Belki de daha ilginç şeyler yapmalıydık. | Open Subtitles | ربما كان علينا فعل الأمور بطريقة أكثر تشويقاً |
| Bunu not al. Destanın daha ilginç olacak ekleyince. | Open Subtitles | دون ذلك , ستجعل قراءة قصتك أكثر تشويقاً |
| Her gün aynı kedi. Onu daha ilginç yapalım. | Open Subtitles | كل يوم نفس القط، سأجعله أكثر تشويقاً. |
| Transseksüel hemşire daha ilginç. Elbette daha ilginçtir. | Open Subtitles | الممرضة المتحولة أكثر تشويقاً - أكثر تشويقاً بكثير - |
| daha ilginç olanı ise, kasanın bir SD kasa olması. | Open Subtitles | الذي مازال أكثر تشويقاً أن الخزنة من نوع (أس دي) |
| Biraz afacandım. Aslında bunu daha ilginç yapmak için buraya boşluk koydum ve işte bu parçanın asıl başlığı. | TED | لقد كنت أستسخف قليلاً، فبالحقيقة ولجعلها أكثر تشويقاً قمتُ بإضافة فراغٍ هنا، وإليكم الآن العنوان الحقيقي للمقطوعة: " لحن الأوركسترا وبائع الزهور الفردي " |
| daha da ilginç bir çözümse Seul, Kore'den. | TED | هذا حل أكثر تشويقاً في سيول، كوريا. |
| Gurovsky. Şimdi, bu daha da ilginç. | Open Subtitles | (جروفسكي) ستجدين الكتاب أكثر تشويقاً |
| daha da ilginç. | Open Subtitles | أكثر تشويقاً. |
| Seninle ışık altında birkaç saat yalnız kalsam bu partiden daha ilgi çekici olurdu. | Open Subtitles | بضعساعاتمعكِبمفردناتحتالأنوار.. ذلك أكثر تشويقاً من هذه الحفلة ... |
| Tabii işaretleri yanlış okuyorsam ve... işler çok daha heyecanlı bir hale gelcekse o başka. | Open Subtitles | إلّا إنْ كنت أسيء فهم الإشارات والأمور على وشك أنْ تأخذ منحىً أكثر تشويقاً |