Şiddete başvurmak istemiyordum ama limitime ulaşmak üzereyim. | Open Subtitles | لننته من الأمر أيها الأحمق لم أكن أرغب في اللجوء إلى العنف لكني أشعر أننى بدأت أفقد شعورى |
Onun önünde ağlamak istemiyordum ama kendime de engel olamıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أرغب في البكاء أمامه ولكن حبس الدموع كان مستحيل |
Acelece davrandığını düşünüyordum böyle yapmasını istemiyordum. | Open Subtitles | اعتقدت انها تسرعت خصيصاً لأنني لم أكن أرغب في ذلك. |
En başta bir şey söylemek istememiştim zaten. | Open Subtitles | لم أكن أرغب في قول أي شيء في المقام الآول |
Onlarla iş yapmayı en başından istememiştim zaten. | Open Subtitles | لم أكن أرغب في أن أعمل معهم في المكان الأول |
Ve doğruyu söylemek gerekirse ben istemiyordum. | TED | وبصراحة، أنا لم أكن أرغب في وظيفة. |
Beraber uzaklara kaçmak için para bulacağını söyledi ama ben yapmak istemiyordum. | Open Subtitles | قال أنّه سيتمكّن من الحصول على المال لأجل أن نهرب معاً... وأخبرته أنني لم أكن أرغب في ذلك |
Bunu telefonda yapmak istemiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أرغب في القيام بذلك عبر الهاتف |
Zaten gitmeni hiç de istemiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أرغب في رحيلك على أيّةِ حالٍ. |
Onu evimizde istemiyordum. | Open Subtitles | فلم أكن أرغب في وجوده بمنزلنا |
Ama başka kimsenin bilmesini istemiyordun. Hayır, ben sadece Cat'in bilmesini istemiyordum. | Open Subtitles | لكنّكٍ لم تريدي أن يعلم أحد بهذا - لا، لم أكن أرغب في أن تعرف (كايت) - |