| Bazılarında, oy bölgelerinin adını bile bilmiyordum. | TED | في بعض هذه المناطق، لم أكن أعرف حتى أسماء الدوائر الإنتخابية. | 
| Hala senin bu arabaya sahip olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى بأنك لاتزالين تملكين هذه السيارة | 
| Edip etmeyeceğimi bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أو أتفقده، لم أكن أعرف حتى أنه يمكنني تفقده، لكن | 
| İki hafta öncesine kadar Jacob'ın varlığından bile haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى أن يعقوب موجود إلا منذ أسبوعين | 
| Bileziği çaldığını bilmiyordum bile. Gazetelerden okuyunca öğrendim. | Open Subtitles | لمْ أكن أعرف حتى أنّه سرق ذلك السوار اللعين حتى قرأتُ عنه في الصحف. | 
| Bunu çok geç olana kadar farkedemedim. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى فوات الآوان. | 
| Ben bir şairim ve söylediklerimin kafiyeli olduğunun ben bile farkında değildim. | Open Subtitles | أنا شاعر ولم أكن أعرف حتى كنت أضع تلك الكلمات عالقافية | 
| Bu tür yiyeceklerin olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى أن مثل هذه الأكلات موجودة | 
| Korkunç. Kayıp olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | إنه أمر رهيب لم أكن أعرف حتى أنها مفقودة | 
| Tanrım. Annemin şehirde olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | يا إلهي، لم أكن أعرف حتى أن أمي في المدينة | 
| Hayır. Yemin ederim. Öldüğünü bile bilmiyordum. | Open Subtitles | كلا ، أنا أقسم ، لم أكن أعرف حتى أنها ميتة | 
| Bana ulaşmaya çalıştığını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى كنت للحصول على أهولد محاولة مني. | 
| Ben arkadaşlarımlaydım, babamın bugün geleceğini bile bilmiyordum. | Open Subtitles | كنتُ هنا مع أصدقائي. لم أكن أعرف حتى أنّ أبي سيكون هنا اليوم. | 
| Edip etmeyeceğimi bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أو أتفقده، لم أكن أعرف حتى أنه يمكنني تفقده، لكن | 
| Tanrım, tek gecelik ilişki. Nereden başlayacağımı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | يا الهي , موعد ليله واحده , لم أكن أعرف حتى من أين نبدأ | 
| Siz bana söyleyene kadar tüm bu işlere bulaştığından bile haberim yoktu. | Open Subtitles | لمْ أكن أعرف حتى أنّه كان مُتورّطاً في كلّ هذا حتى أخبرتني أنتِ. | 
| 5. cildin varlığından bile haberim yoktu! | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى أنه هنالك كتاب خامس. | 
| Yılanı koyduğum dolabın Robbie'nin dolabı olduğunu bilmiyordum bile. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى أنها كانت خزانة روبي التي وضعت فيها الثعبان | 
| Bunu çok geç olana kadar farkedemedim. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى فوات الآوان. | 
| Ben bir şairim ve söylediklerimin kafiyeli olduğunun ben bile farkında değildim. | Open Subtitles | أنا شاعر ولم أكن أعرف حتى كنت أضع تلك الكلمات عالقافية | 
| Ben şu ana kadar, hepsinin benden alınacağı ana kadar anlamamıştım. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى الآن ، عندما أوشك أن يضيع كل هذا | 
| Muayeneye gidip doktorun dosyaya yanlış kan grubunu yazmasına kadar haberim yoktu. | Open Subtitles | هويتي الطبيه، في الواقع. لم أكن أعرف حتى متى حدث حتى ذهبت للعلاج والطبيب | 
| - Bugüne kadar ben de bilmiyordum. | Open Subtitles | - لم أكن أعرف حتى اليوم - |