Uğraştığını bilmiyorum, Fakat seni bin parçaya ayırıp organlarınla dans etmek istiyorlarmış gibi geldi. | Open Subtitles | أعتدت أن تتعامل معه, ولكنني متأكد أنهم لا يرغبون بتمزيقك إلى ألف قطعة ثم يرقصون على أحشائك |
Kalbimi kırmandan ve bin parçaya bölmenden korkuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت خائفة من أن تحطم قلبي إلى ألف قطعة |
Yüreği acıyla sıkışmıştı. Sanki bin parçaya bölünecek gibiydi. | Open Subtitles | الحزن عصر في قلب قشر بيضها مثل هو قد يقتحم ألف قطعة... |
Bir daha burada yakalarsam binlerce parçaya bölerim seni. | Open Subtitles | إذا امسكت بك هنا مجدداً, سأقطعك إلى ألف قطعة |
Wendy ilk bebek ilk kez güldüğünde o gülüş binlerce parçaya ayrıldı ve etrafa yayıldı. | Open Subtitles | تعلمي يا ويندي، عندما الطفل الرضيع الأول ضحك للمرة الأولى إنكسرت الضحكة إلى ألف قطعة وظلت القطع تنكسر |
binlerce parçaya ayrılmış olsan nasıl hissederdin? | Open Subtitles | لماذا لاتنفجر الى ألف قطعة وتخبرني مالذي تشعر به؟ |
Emin olun bundan sonra, Orhan için daha önce ödemeyi kabul ettiği üç yüz bin akçenin de tek kuruşunu göndermeyecektir. | Open Subtitles | تأكد من أنه لن يرسل لنا قطعة ذهبية من.. من الثلاثمائة ألف قطعة التى أتفق على إرسالها إلى (أورخان) |
bin parçaya ayırdı beni. | Open Subtitles | لقد حطمني إلى ألف قطعة متلاشية |
bin parçaya bölündü! | Open Subtitles | إنّ الكرة في ألف قطعة! |
Görüyor musun, Wendy, ilk bebek ilk kez güldüğünde, gülüş binlerce parçaya ayrıldı, hepsi sekmeye başladı... ve perilerin başlangıcı bu şekilde olmuş oldu. | Open Subtitles | تعلمي يا ويندي، عندما الطفل الرضيع الأول ضحك للمرة الأولى إنكسرت الضحكة إلى ألف قطعة وظلت القطع تنكسر وذلك كان بداية الجنيات |
Kargo ile gönderildiğinde binlerce parçaya ayrıldı. | Open Subtitles | حُطمت إلى ألف قطعة أثناء شحنها. |
Emin olun bundan sonra, Orhan için daha önce ödemeyi kabul ettiği üç yüz bin akçenin de tek kuruşunu göndermeyecektir. | Open Subtitles | تأكد من أنه لن يرسل لنا قطعة ذهبية من.. من الثلاثمائة ألف قطعة التى أتفق على إرسالها إلى (أورخان) |