| böyle bir şey olduğunda o yaşta aileni kaybedince insanlar ne kadar yakın olduğunuzu anlamıyor. | Open Subtitles | عندما يحدث أمر كهذا عندما تفقد والديك في ذلك العمر الناس لا تتفهم الأمر |
| böyle bir şey, yüz milyarlarca dolarlık hasara yol açar. | Open Subtitles | ستبلغ الخسائر مئات المليارات من الدولارات بسبب أمر كهذا |
| Eğer bu gerçekse bile olduğunu sanmıyorum ama neden böyle bir şey yapayım? | Open Subtitles | حتى لو كان هذا حقيقياً و الذي هو ليس كذلك , لكن بافتراض أنه حقيقي ما الذي سيجعلني أرغب بفعل أمر كهذا ؟ |
| Böyle bir şeyi bir daha atlatabileceğime inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّني أستطيع تخطي أمر كهذا مجدداً. |
| Seni aldattığımı düşündüğünde nasıl hissettiğini biliyorum ve asla Böyle bir şeyi yaşamanı istemiyorum. | Open Subtitles | أعلم كيف كان شعوركِ عندما ظننتِ بأني أخونكِ. ولاأريدكِ أن تكوني في أمر كهذا. |
| Ama ikimiz de Böyle bir şeyden saklanmanın mümkün olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | لكن كِلانا نعرف بأنه لا جدوى من الإختباء من أمر كهذا |
| Bir bürokrat böyle bir şeyin tekrarlanmasını engellemek için hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | لا يوجد ما يمكن لموظف القيام به لتأكيد عدم حصول أمر كهذا مجدداً |
| Evet,evet.O bana böyle bir şey için yalan söylemez. | Open Subtitles | نعم ، نعم ما كان ليكذب علىّ بشأن أمر كهذا |
| Hey, önceden de böyle bir şey olmuştu, değil mi? | Open Subtitles | حدث أمر كهذا من قبل, أوليس كذلك؟ |
| Rufus asla böyle bir şey yapmaz. - Evliliğimi korumak için yaparım. | Open Subtitles | يستحيل أن يفعل (روفس) أمر كهذا - أفعل , لحماية زواجي - |
| böyle bir şey için, hiçbir zaman doğru zaman değil. | Open Subtitles | أمر كهذا ، لن نجد له وقت مناسب |
| böyle bir şey için hapis yatacak filan değilsin. | Open Subtitles | لايبدوا أنك ستقضين عقوبةَ على أمر كهذا |
| böyle bir şey içinde yer almak için hiçbir nedenimiz yok. | Open Subtitles | ليس لنا مصلحة للإشتراك في أمر كهذا |
| Onları sevmediğini biliyorum ama bunca yıldır böyle bir şey yapabilecek kadar delilermiş gibi onlardan hiç söz etmedin. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك لم تحبهم قط يا رجل، ولكن طيلة هذه السنوات، أنت لم تخبرني عنهم إطلاقاً، كما لو كانوا مخابيل بالقدر الكافي لإرتكاب أمر كهذا. |
| böyle bir şey nasıl yapılır, onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم حتى كيف يمكن ترتيب أمر كهذا |
| Böyle bir şeyi bırakmanın kolay olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس من السهل التخلي عن أمر كهذا. |
| Böyle bir şeyi e-postayla gönderemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تراسل أمر كهذا بالبريد الإليكتروني |
| Çok zekiydi. Böyle bir şeyi kim yapar bilmiyorum. | Open Subtitles | إنها ذكية , لا أعلم من يفعل أمر كهذا |
| Böyle bir şeyden sonra tekrar işe dönmek oldukça cesaret gerektirir. | Open Subtitles | إنها شجاعة منكِ العودة للعمل بعد حصول أمر كهذا |
| Böyle bir şeyden sonra asla düzelemezsiniz. | Open Subtitles | لن تتمكن أبدا من تجاهل أمر كهذا |
| Sen de böyle bir şeyin bizim başımıza gelmesinden mi endişeleniyorsun? | Open Subtitles | وأنت قلق بأن أمر كهذا قد يحدث لعائلتنا؟ -لأنه لن يحدث |
| Böyle bir olayı araştıracak birinin olmaması ne kötü. | Open Subtitles | مؤسف جدًّا أنّه لا يوجد أحد بوسعه الإمعان في أمر كهذا. |