| Seni Ananya'ya çok anlattım, seninle tanışmak için sabırsızlanıyor ! | Open Subtitles | لقد أخبرت (أنانيا) بالكثير من القصص عنكِ، إنّها متشوقة للقائك. |
| Ama Ananya evliliğinin tam olmasını istedi ve de mutlu. | Open Subtitles | لكن (أنانيا) أرادت أن تكونوا جميعاً حاضرين في زفافها، وسعداء. |
| Yani Duke'ün ailesi yumuşadı ve Ananya ailenin kahramanı oldu. | Open Subtitles | لذا أهل (ديوك) قد رضخوا، وأصبحت (أنانيا) بطلة بالنسبة لعائلتي. |
| Onu bencil yapalım. Elimize bu geçti. | TED | إذن دعونا نجعله أنانيا. وهذا ما تحصل عليه. |
| Ve bu düşünmek için belki bencilce, ama bu yetiştirildiğim düşünce tarzı. | TED | و ربما هذا امرا أنانيا لأفكر فيه, و لكن هذا ما تربيت عليه |
| Kabus görmeye başlamıştım... Ananya beni kardeşi yapmak istiyordu. | Open Subtitles | بدأتُ أرى الكوابيّس (أنانيا)، تريدُ أنْ تجعلني أخاً لها |
| Hoş değil, Ananya. .. Bunu konuşmayacağımıza anlaşmıştık. | Open Subtitles | ليس جيّداً يا (أنانيا) إتفقنا على ألاّ نتكلّم عن هذا الأمر. |
| Ama öte yandan, Ananya'nın ailesinde sorun çıkmıştı. | Open Subtitles | لكن وقتها، أهل (أنانيا) كان لديهم مشكلة. |
| Gergin zamanlar oldu... Ne annem ne de Ananya'nın ailesi tartışmayı unutmamıştı. | Open Subtitles | الأوضاع كانت متوترة لا أميّ ولا عائلة (أنانيا) قد نسوا الشجار |
| Ananya'ya iyi bir brahmin bey bulmak için Pattama'ya sordum... | Open Subtitles | لقد طلبت من (باتما) أن تعثرعلى شاب من طبقة الكهنة من أجل (أنانيا). |
| Ananya ve onun yıldızları eşleştirilmiş... | Open Subtitles | -هاريش) من؟ ) برج (أنانيا) قد تطابق مع برجه. |
| Ananya diyordu ki... sunumunuz hazır değilmiş... İsterseniz ben size yardımcı olabilirim... | Open Subtitles | (أنانيا)، كانت تقول أنّ عرضك التقديمي ليس جاهزاً يمكنني مساعدتك إذا رغبتَ في ذلك. |
| Chennai'ye 6 ay önce geldim... Ama Ananya'ya 3 yıldır aşığım... | Open Subtitles | لقد قدمتُ إلى (تشـنّاي) منذ (6) أشهر لكنني مغرم بـ(أنانيا) منذ (3) سنين. |
| Ananya'nın konukevi haftasonu kapalı. Haftasonu bizim evde kalacak. | Open Subtitles | إقامة (أنانيا) ستبدأ من يوم الإثنين، لذا ستبقى في البيت في عطلة نهاية الأسبوع. |
| Ananya, böyle davranırsan, hiç şansımız olmayacak. | Open Subtitles | (أنانيا)، إذا تصرفتِ هكذا فلن نحصل على فرصة. |
| Bak, Ananya. Ailelerimizin anlayışa ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنظري يا (أنانيا) كِلا العائلتان تحتاج إلى التفاهم. |
| Aslında, Tamillerin % 90ı diplomalıdır. Ananya'nın tüm amcaları USA'de mühendis. | Open Subtitles | في الواقع 90% من (التاميّليين) لديهم مؤهلات عالية، جميع أخوال (أنانيا) هم مهندسون في (أمريكا). |
| O ana kadar, çok bencil ve kendini beğenmişin tekiydim. | TED | قبل هذا الوقت، كنت أنانيا ومتظاهرا بالورع جدا. |
| Babam hiçbir zaman senin kadar bencil olmadığı gibi senin gibi karın ağrısının teki de olmadı. | Open Subtitles | إنه ليس أنانيا مثلك . و لم يكن أبدا مصدر إزعاج |
| Bazen öyle bencil oluyorsun ki. | Open Subtitles | يا إلهي إنك لتكون أنانيا أخرق بعض الأحيان |
| Mutlu ülkeler hakkında da yeterince şey duydum ama sonuç olarak bu hala bencilce bir şey. | TED | لقد اكتفيت من السماع عن الدول السعيدة لأنه في نهاية الأمر ما يزال فعلا أنانيا. |
| Yaptığım çok bencilceydi. Belki de öyleydim ama değil. | Open Subtitles | أنني كنت أنانياً حسناً ، لربما كنت أنانيا |
| Aslında iyi bir adamdı ama biraz bencildi. | Open Subtitles | كان لطيفا ولكنه كان أنانيا |