| Yaptığım her şey için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفٌ على كلّ شيء قد اقترفته |
| Oğlun için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفٌ على قتلِ ابنِك |
| Ben de seninkiler için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفٌ على قتلِ ابنكَ أيضاً |
| Bu arada, sizlere bağırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | وانصِتوا، أنا آسفٌ على صراخي عليكم سابقاً. |
| Marla, içeri daldığım için özür dilerim. Başınız dertte sandım. | Open Subtitles | (مارلا)، أنا آسفٌ على اقتحامي المكان هكذا، ظننت أنكم في ورطة. |
| Ve bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | و أنا آسفٌ على ذلك |
| Kaybınız için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفٌ على خسارتكِ. |