| Saklandığım yerden açığa çıkmak ve buraya gelmek zorundaydım ve sizi de aynını yapmaya davet ediyorum. | TED | كان لزاماً عليّ أن أخرج من مخبئي، وأن أقف علانية بين أيديكم، وها أنا أدعوكم لأن تفعلوا الأمر ذاته. |
| sizleri bize katılmanız için davet ediyorum, kampanyamda ordu gibi büyüyen gönüllüler ordusuna katılın. | Open Subtitles | أنا أدعوكم جميعا لتنضموا لى لتنضموا إلى الجيش النامى العاملين المتطوعين فى حملتى الأنتخابيه |
| Merhaba. Siz sevimli insanları bu gece eve yemeğe davet ediyorum. | Open Subtitles | أنا أدعوكم جميعاً اليوم أيّها الأصدقاء اللطفاء للقدوم إلى المنزل لتناول وجبة العشاء |
| Ben ısmarlıyorum. | Open Subtitles | اليوم، أنا أدعوكم! |
| Ben ısmarlıyorum. - Ah be! Keşke gelebilsem. | Open Subtitles | أنا أدعوكم - ليتني أستطيع - |
| Dolayısıyla, sizleri fırsatları keşfetmeye davet ediyorum. | TED | لذلك أنا أدعوكم لاستكشاف الفرص. |
| Ayrıca hepinizi ganimetimi paylaşmaya davet ediyorum. | Open Subtitles | أنا أدعوكم جميعاً لمشاركة غنيمتي |
| Bu sebeple sayın jüri üyeleri sizleri dünyayı değiştirmeye davet ediyorum. | Open Subtitles | لذا سيداتي وسادتي أعضاء هيئة المحلّفين... أنا أدعوكم لتغيير العالم |
| Bu sebeple sayın jüri üyeleri sizleri dünyayı değiştirmeye davet ediyorum. | Open Subtitles | لذا سيداتي وسادتي أعضاء هيئة المحلّفين... أنا أدعوكم لتغيير العالم |
| Bu yüzden sizi bana katılmaya davet ediyorum. | TED | أنا أدعوكم لتشاركوني. |
| Sizi bir savaşa davet ediyorum. | Open Subtitles | أنا أدعوكم الى حرب |
| Sizi evimde akşam yemeğine davet ediyorum. | Open Subtitles | أنا أدعوكم للعشاء في منزلي |
| Sizleri bu akşam yemeğe davet ediyorum. | Open Subtitles | (إليوت) أنا أدعوكم للعشاء الليلة |
| Sizleri bu akşam yemeğe davet ediyorum. | Open Subtitles | (إليوت) أنا أدعوكم للعشاء الليلة |