| Evet, biliyorum onun için aramamız lazım, ama sadece hallet olur mu. | Open Subtitles | أجل وأريد فرقة التدخّل السّريع أجل، أنا أعرف بأنّه علينا أن نتصرّف حيال الأمر ولكنّني سأقوم بالعمل على أكمل وجه |
| Bana güvenmeni söylemekle saçmaladığımı biliyorum ama güvenebileceğin tek insan benim. | Open Subtitles | راقبيه, أنا أعرف بأنّه من المضحك أن أطلب منك الوثوق بي لكنك الوحيدة التي |
| Evet, biliyorum onun için aramamız lazım, ama sadece hallet olur mu. | Open Subtitles | أجل، أنا أعرف بأنّه علينا أن نتصرّف حيال الأمر ولكنّني سأقوم بالعمل على أكمل وجه |
| Bu sürede başka bir EMDB görevi olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنّه لم تكَ هنالكَ أي مهمة أخرى في تلكَ المنطقة من قبل و كالة إستكشاف الفضاء العالمية |
| Senin bedenini ve hesaplarını kontrol ettiğini ve sizi nasıl sıkıp, baskı altında bıraktığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنّه يتحكّم في جسدِك ... وكيف كان يتحكّم في أموالِك وحصرك في ميزانيّةٍ مُشدّدة بالرّغم مِن نجاحِه |
| - Sağlıklı olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنا أعرف بأنّه غير صحّي |
| -Biliyorum ortak, biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنّه شريكك اعرف ذلك |
| Oh Mak bunun doğru olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أوه ماك أنا أعرف بأنّه مناسب. |
| Hâlâ öyle. Ama yine de Grady'yi satanın ve ardından gelen her şeyin sorumlusunun o olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ما زال كذلك، وأيضاً أنا أعرف بأنّه من أوشى بـ (غريدي) |