| Çok dar olduğunu biliyorum. Biraz kilo vermen için motive eder diye düşündüm. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنه ضيق , كنت أمل بأني احفزك لخسارة بعض الوزن |
| - İşteki ilk günün olduğunu biliyorum ama-- | Open Subtitles | إنظري , أنا أعلم بأنه أول يوم لكِ للعودة |
| Can sıkıcı olduğunu biliyorum, diyorum ki yemeği bitirip şehre inelim ve hediyelik eşya için yağmalayalım. | Open Subtitles | أنظر .. أنا أعلم بأنه أمر مخيب للآمال جداً ولكن أقول نحن ننتهي من العشاء هنا |
| Korkunç olduğunu biliyorum, ama babalarını da kaybetmemeleri için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنه أمر فظيع و لكننا بحاجة الى القيام بأي شئ بأمكاننا القيام به الآن للتأكد من أنه و شقيقته |
| Onun suçlu olduğunu biliyorum. Bir kuşkudan daha öte bir şekilde. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنه مذنب بدون أدنى شك |
| Haklı zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | هو محق . . أنا أعلم بأنه صعب |
| Yardıma ihtiyacı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنه يجتاج للمساعدة |
| Doğru karar olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنه القرار الصائب |
| İçeride olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | . أنا أعلم بأنه بالداخل |
| Öyle olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنه كذلك. |