| - Sıkıştım. - Çıkarın beni buradan! | Open Subtitles | أنا عالقة أخرجونى من هنا |
| - Sıkıştım ! | Open Subtitles | - أنا عالقة هنا |
| İtfaiye şefi ile küçük bir kaza yaptık, 355'de mahsur kaldım ve havaalanı kapanmak üzere. | Open Subtitles | كنت أقوم ببعض أعمال المطافئ ووقع لي حادث صغير أنا عالقة في رانسوم عند رقم 355 والمطار سيغلق ولن يمكنني الوصول للمرفأ |
| Ve ben burada çıplak ve korkmuş vaziyette mahsur kaldım. Hanımefendi, Ne yazık ki tuvaleti boşaltmanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | والآن ، أنا عالقة هنا عارية وخائفة آنستي ، أخشى أني سأطلب منك إخلاء الحمام |
| Bak, burada sıkışıp kaldım ve dışarı çıkamıyorum. | Open Subtitles | انظر، أنا عالقة هنا ولا أستطيع الخروج |
| İlk kalkan uçak hangisiyse. Burada, Londra'da sıkışıp... kaldım. | Open Subtitles | خذي أول طائرة ستجدينها، أنا عالقة هنا |
| - Ben şampuan cehenneminde sıkıştım kaldım | Open Subtitles | على الأقل لديك كرسي أنا عالقة في غسل الشعر بالشامبو |
| Teklifleri geri çeviriyorum. Aynı zamanda bu lanet eve tıkılıp kaldım. | Open Subtitles | رفضت عروض، وفي الوقت نفسه أنا عالقة في هذا البيت السخيف |
| Exit Inn'de kısılıp kaldım, gidecek hiçbir yerim yok. | Open Subtitles | أنا عالقة هنا في هذا المحل ولا يوجد أي مكان للذهاب إليه. |
| - Sıkıştım. | Open Subtitles | - أنا عالقة |
| - Sıkıştım! | Open Subtitles | أنا عالقة! |
| - Sıkıştım! | Open Subtitles | أنا عالقة! |
| Ama arabam yok, o yüzden bu boktan otelde mahsur kaldım. | Open Subtitles | ولكنني لا أملك سيارة "أنا عالقة في هذا المكان الحقير" |
| Kar fırtınası yüzünden Gumford'da mahsur kaldım, geceyi burada geçireceğim. | Open Subtitles | (أنا عالقة هنا في (كمفرت بسبب العاصفة الثلجية لذا سوف أبيت عندك |
| Blair ile fotoğraf çekimlerinde mahsur kaldım. | Open Subtitles | أنا عالقة بجلسة تصوير مع (بلاير) |
| Başka bir boyutta sıkışıp kaldım, burası varoluşsal bir uzay boşluğu! | Open Subtitles | ساعدوني ! أنا عالقة في بعد آخر ...في فراغ مادّي |
| Yani... ♪ Ben çıkmak istiyorum çok sıkışıp kaldım | Open Subtitles | فونت كولور = "# 408080" أنجس: هذا... فونت كولور = "# FFFF00" ♪ أنا عالقة جدا أريد أن أخرج |
| Hayatımın geri kalanı için burada sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | أنا عالقة هنا لباقي حياتي |
| Evet ve sonra annem öldü. Sonra rahibeler beni büyüttü. Onlar da beni terk etti derken bu yolda sıkıştım kaldım çok korkuyorum. | Open Subtitles | ومن ثمّ والدتي ماتت وربتني الراهبات الواتي حببنني والآن أنا عالقة |
| Burada trafiğin içinde sıkıştım kaldım. | Open Subtitles | أنا عالقة في ازدحام المرور هنا |
| Burada trafiğin içinde sıkıştım kaldım. | Open Subtitles | أنا عالقة في ازدحام المرور هنا |
| Yine burada, bu berbat karavanda ailemle tıkılıp kaldım. | Open Subtitles | أنا عالقة الى هنا مع والدي في هذا مقطورة الرهيبة. |
| Ait olmadığım bir yere tıkılıp kaldım ve yakın zamanda ayrılmayacak gibiyim. | Open Subtitles | أنا عالقة في مكان لا أنتمي إليه ولن أغادره في أى وقت قريب |
| Şimdi de buraya kısılıp kaldım | Open Subtitles | و الآن... أنا عالقة هنا |