Üzgünüm, Ben sadece daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | ..أنا أسفة. أنا فقط ..لم أشاهد أبداً شيءً مثل هذا من قبل |
Ben sadece o kıza gitmemi düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا فقط لم أكن أظن بأنني سأمضي قدما مع فتاة |
Ben sadece masum olduğumu kanıtlamak için ne yapmam.. ...gerektiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا فقط لم أعرف عدا ذلك لأثبت أنّني بريء |
Sadece bu kadar sexi bir kızın olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا فقط لم أَعرف ان عندك مثل هذا البنت المغريه |
Sadece bu kadar istekli olduğum bir güne denk gelmeyeceğini umuyordum. | Open Subtitles | حقاً، كنت أعرف أن هذا اليوم .. سيأتي، أنا فقط لم أعرف أن ذلك اليوم سيأتي عندما أكون مُثارة للغاية |
Zamanımın tükendiğini fark etmemiştim, hepsi u. | Open Subtitles | أنا فقط لم أدرك أنني لم يعد لديّ وقت هذا كل ما في الأمر |
Buraya gelip te, yüzünü gösterecek cesareti bulabileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا فقط لم إعتقد أنّه لديك الجرأه لتظهر وجهك. |
Denememe rağmen. Ben sadece. . Bilirsin... | Open Subtitles | أنا أحاول على كل حال أنا فقط لم أجد الفتاة المناسبة لحد الآن ؟ |
Hayır, hayır. Ben sadece bu işe hazır olduğuna emin değilim. | Open Subtitles | لا ، لا ، أنا فقط لم أكن . متأكد أنك مستعد لهذا |
- Çok özür dilerim. Ben sadece... Ben böyle düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً، أنا فقط لم لم أفكر جيداً في الأمر |
Batırdım, Ben sadece, düğünümüzün mahvolmasını istemedim. | Open Subtitles | لقد أخفقت , أنا فقط لم أرد أن أفسد زفافنا |
Biliyorum, şef, biliyorum, Ben sadece... Sadece ne yapacağımı bilmiyordum. | Open Subtitles | أعلم , يا رئيس , أنا فقط لم أعرف ما الذي أريد أن أفعله |
Hayır, Ben sadece bunu, ondan başkasının tuttuğunu hiç görmemiştim de. | Open Subtitles | كلا, أنا فقط.. لم أرى أي شخص يحمل الغيتار سواه |
Ben sadece, bebeğimizi orada her gece, yalnız bırakma... | Open Subtitles | أنا فقط لم أستطع تحمل فكرة ترك طفلنا في ذلك المكان |
Hayır, ben... Sadece bu kadar çabuk olacağını tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | أنا فقط لم أتوقع حدوث الأمر بهذه السرعة |
Ben sadece onu dışarıda öylece bıraktığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لم أصدق إنى تركتها بالخارج هكذا |
Sadece bu kadar erken olacağını tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | أنا فقط لم, أنا فقط لم أعرف إنه سيكون قريبا جدا |
Sadece bu kadar yakında olacağını hiç düşünmemiştim | Open Subtitles | أنا فقط لم أعتقد أبدًا إنّه سيكون بهذا القُرب |
Röportajı sizin yapacağınızı düşünmemiştim de. | Open Subtitles | أنا فقط لم أفكر بأنه في الحقيقة أنت لإجراء المقابلة |