| yaşayıp yaşamayacağına bahse girdiklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنهم يراهنون إذا كان سيعيش أم لا |
| Burada acı çeken sen misin? Seni seçtiklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | أنت الشخص الذي يتألم هنا أنا لا أصدق أنهم إختاروك |
| Orduya hizmet ettirmek için Chris gibi çocukların beyinlerini yıkamalarına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنهم يغسلون أدمغة الأطفال مثل كريس للخدمة في الجيش |
| Beni 7 gram esrar için hapse attıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنهم زجوا بي في السجن لـ أونصة وربع من الحشيش |
| Bütün altını o dandik bankaya koyduklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنهم يخبئونهم جميعا في ذلك الصندوق الرديء في البنك |
| Saatimi aldıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنهم أخذوا ساعتى الخاصة |
| Tüm bunları bıraktıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنهم تركوا كلّ هذا |
| İnanamıyorum. Bizi izliyorlar. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنهم يتبعوننا |