| Burada benden ne yapmamı istediğinden tam olarak Emin değilim. | Open Subtitles | انظري , أنا لست متأكده ماذا تريديني أن أفعل لكي |
| Anladığından Emin değilim. Gerçek bir şey için değil en azından. | Open Subtitles | أنا لست متأكده أنك كذلك , ليس من أجل شئ حقيقي |
| Emin değilim ve henüz kimseye söylemediğini kabul ediyorum hiçbir şey söyleme. | Open Subtitles | أنا لست متأكده و على افتراض أنكِ لم تثرثري لأي شخص بعد |
| Posterin hakkını yeterince verdiğinden bile Emin değilim. | Open Subtitles | ويا عزيزي, أنا لست متأكده من ان الإعلان منصف إليك |
| Kaybolduğu gün olup olmadığından Emin değilim, ama o zamanlarda oduğundan eminim. | Open Subtitles | أنا لست متأكده بأنه كان فى يوم الإختطاف ولكنى متأكده بأنه فى نفس التوقيت تقريباً |
| Aslında bunun doğru olduğundan Emin değilim, biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعلمون؟ أنا لست متأكده ان هذه هي الحقيقة |
| Evet, nereyi kaşıyacağımı biliyorum ama diğer mesajlarımı aldığından pek Emin değilim. | Open Subtitles | نعم,أنا اعرف اين سوف اخدش و لكن.. أنا لست متأكده اذا كنتي تلقيتي رسائلي الاخري. |
| Hala onu seviyor muyum Emin değilim. O öyle diyor ama ben Emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكده حتى من أنه يعجبني بتلك الطريقة هو يقول بأني كذلك ولكني لست متأكدة |
| Evet, sadece şehrin ortasında mı yoksa kenar mahallerinde mi yaşamak istediğimden Emin değilim. | Open Subtitles | أجل ، أنا لست متأكده بأنني سأعيش في محيط متُحضر أو الضواحي |
| "Ayrı ayrı" ne demek bildiğinden Emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكده أنه فهم أننا عنينا على حده |
| Biliyor musun, Abby, ben Emin değilim... | Open Subtitles | أتعلمين ماذا,آبى أنا لست متأكده أننا يجب |
| Şu anda hiçbir şeyden tam olarak Emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكده تحديدا من أى شئ فى الوقت الحالى |
| Burada neler olup bittiğinden Emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكده ما هو المفترض أن يجري هنا. |
| - Sen polis değilsin ve ben yardım edebileceğinden Emin değilim. | Open Subtitles | أنت لست شرطية لذلك أنا لست متأكده حقا أنه يمكنك المساعدة خسناً |
| Bir insanı ilk gördüğün anda tanıyabileceğinden Emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكده أنه يمكن معرفة شخص ما من اللحظة الأولى |
| Komşular boşandıklarını söylemişti, ama bu daha mı önce oldu Emin değilim. | Open Subtitles | قال الجيران لي انهم طلقوا، ولكن أنا لست متأكده مما إذا كان ذلك قبل |
| Hatta ne olduğundan da Emin değilim. | Open Subtitles | في الواقع أنا لست متأكده مما يكون هذا |
| Savasçılarımın aynı fikirde olacaklarından Emin değilim... | Open Subtitles | أنا لست متأكده أن كان أي من محاربيني سيوافقون لذا... |
| O kadarını bildiğimizden bile Emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكده أننا نعرف بهذا القدر |
| Tamamen senin miydi Emin değilim. Ben... | Open Subtitles | أنا لست متأكده أنه خطأك بالكامل |