| Depresyonun, genelde bastırılmış öfkenin sonucu olduğunun farkındasındır eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنّك مدركٌ أن الإكتئاب سببهُ هو الغضب. |
| Böyle bir şeyin hükümlülerin hayatını nasıl değiştireceğini tahayyül edebileceğinize eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنّك تتخيلُ كيف يمكنُ . لبرنامجٍ مثل هذا أن يغيّر حياة مجرم |
| eminim, güzelce temizleneceksindir, değil mi? | Open Subtitles | أنا متأكدة أنّك ستتنظّف جيداً, ألن تفعل؟ |
| Onunla aranda her ne varsa eminim iş için bir kenara koyacak kadar zekisindir. | Open Subtitles | أياً كان ما يجري بينك وبينها، أنا متأكدة أنّك ذكي بما يكفي لتبقيه جانباً من أجل العملية. |
| eminim evde iyi vakit geçireceksin. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنّك ستحظى بوقت ممتع في البيت |
| Elinden gelen her şeyi yaptığına eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنّك بذلت قصارى جهدك. |
| Ben, ah... eminim bana söyleyecektin... | Open Subtitles | أنا .. أنا متأكدة أنّك ستخبرنيّ |
| - Diğer suçluyu bulacağınıza eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنّك ستجد المجرم الأخر. |
| eminim doğru olanı yaparsınız. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنّك ستفعل الصواب. |
| eminim hak etmişsindir. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنّك إستحقّيت ذلك |
| HK45Cs ile uğraştığına çok eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنّك كنت مع مسدسات (أيتش كاي 45 سي). |