| Bence yaşanabilecek çok sorun var, ama yardımla, bunlara çözüm bulacağımdan eminim. | TED | أعتقد أنها هناك كثير من المشاكل ستأتي، لكن مع المساعدة، أنا متأكد أني سأجد حلول. |
| Belki sonra yine görüşürüz. eminim bir gün yine gelirim. | Open Subtitles | و من ثم سأعود إلى هنا مرة أخرى أنا متأكد أني سأفعل هذا في وقت ما |
| - ...tapınağın yaşını tayin edebilirim, belki nasıl yıkıldığını da. - eminim ki bu ayarlanabilir. | Open Subtitles | انها تقدر عمر الهياكل أنا متأكد أني أستطيع ترتيب ذلك |
| Bu masada bir yere koyduğumdan eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أني وضعته على هذا المكتب في مكان ما |
| Söyleyeceğin hiçbir şeyin beni sinirlendirmeyeceğine eminim. | Open Subtitles | الآن مهماً كان ما ستقوله أنا متأكد أني سأتحمله. |
| İşte sana ipucu, eminim bir şeyler bulabilirsin. | Open Subtitles | أضغطي على زرّ الإعادة و أنا متأكد أني ستجدين شيئاً |
| eminim babanı öldürdüğümde cehenenme gitmiştir,çocuk sana anlatmama... | Open Subtitles | أنا متأكد أني فتحت أبواب جهنم عندما قتلت حبيبتك لماذا لا تتركني؟ |
| Bekle. Sana gelelim. eminim bir uzaktan patlatma cihazı yapabilirim. | Open Subtitles | انتظر, سنأتي إليك أنا متأكد أني أستطيع تزويدها بجاهز تفجير عن بعد |
| Ama eminim ki, eninde sonunda seveceğim bir Hint yemeği bulacağım. Tabii eğer dayanabilirsen. | Open Subtitles | لكن أنا متأكد أني سأجد بعض من الطعام الهندي الذي سيعجبني إذا جسلت هذه المدة |
| Bu sorunun cevabını bildiğimden eminim ama bu operasyon kimin talimatıyla başlatıldı? | Open Subtitles | أنا متأكد أني أعرف إجابة هذا السؤال ولكن تحت توجيه من حدثت هذه العملية ؟ |
| Aslında bakarsan, koridorun sonunda kahve odası var. Burada gücende olduğuma eminim, bunlar bizden. | Open Subtitles | في الواقع، هناتلك غرفة لشرب القهوة بنهاية الردهة، أنا متأكد أني آمن هنا. |
| eminim, bir gün ben de çıkacağım oraya. | Open Subtitles | أنا متأكد أني سوف أذهب إلى الأعلى في وقت لاحق |
| Alışveriş torbasında ton balığı konservesi gördüğüme eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أني رأيت علب التونة في أكياس البقالة تلك |
| Ülkenin savunması konusunda daha iyisini bildiğime eminim. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بالدفاع عن هذا البلد أنا متأكد أني كذلك |
| Bir şey gördüğüme eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أني أرى شيء يتحرّك هناك |
| Hey. Bay Heep, size o formu verdiğime eminim. | Open Subtitles | سيد هيب أنا متأكد أني أرسلت الطلب |
| - Hayır, yapabileceğimden eminim. - Hayır, yapamazsın. | Open Subtitles | لا أنا متأكد أني قادر على حلها- لا تقدر - |
| Çalıştırabileceğimden eminim. | Open Subtitles | اعطني دقيقة، أنا متأكد أني سوف أعرف السبب... |
| İsmini söylediğime eminim en azından. | Open Subtitles | أنا متأكد أني ذكرت اسمك ولو لمرة |
| Sınavlarda, "Bir tane al ve arkaya ver." dediğime eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أني قلت "خذ واحدة، ومررها للباقيين" |