Bu TED sahnesinde gerçekleşen ilk kostüm değişikliği bu yüzden, bence buna şahitlik ettiğiniz için şanslısınız. | TED | وهذا هو أول تغيير زي على منصة تيد، لذا يا رفاق أنتم محظوظون جداً لتشهدوا ذلك، على ما أعتقد. |
Benimle çalışabildiğiniz için çok şanslısınız. | Open Subtitles | أنتم محظوظون لأنكم تعملون معى، أليس كذلك؟ |
Avukatım golf sahasında olduğu için şanslısınız. | Open Subtitles | سأتكفل بهذا كم أنتم محظوظون أن المحامين في رحلة جولف |
Siz şanslısınız. Benim büyüdüğüm yerde böyle bir yer yoktu. | Open Subtitles | أنتم محظوظون لم يكن لدي مكان كهذا حيث ترعرعت |
Şansınız varmış. | Open Subtitles | أنتم محظوظون. |
Buraya bir mimar ile geldiğiniz için şanslısınız. | Open Subtitles | أنتم محظوظون أنكم أتيتم هنا مع مهندس معمارى |
Her gün bu adamla uğraşmak zorunda olmadığınız için şanslısınız çocuklar. | Open Subtitles | أنتم محظوظون ياأولاد لا تتعاملون معه كُلّ يوم |
Grupta size gerçekleri söyleyen bir gerçekçi olduğu için çok şanslısınız. | Open Subtitles | أنتم محظوظون لوجود شخصٍ عقلانيّ يقول لكم الواقع. |
Beth ve Tucker, ...çok şanslısınız. | Open Subtitles | بيث وتاكر أنتم محظوظون جداً لكونكم مع بعض |
Howard ve Bernadette birbirine aşık yakın arkadaşlar olduğunuz için çok şanslısınız. | Open Subtitles | أنتم محظوظون بما فيه الكفاية لتكونوا أصدقاء مقربون يحبون بعضهم البعض |
Sizler şanslısınız. 11 Eylül'den beri sizi buraya getiren program süresiz durduruldu. | Open Subtitles | أنتم محظوظون يا رفاق منذ أحداث 11 سبتمبر، البرنامج الذي أحضركم قد توقف لأجل غير مسمى |
Küçükken bu çerçöpleriniz olduğu için şanslısınız. | Open Subtitles | أنتم محظوظون بالحصول على كل هذا الهراء من طفولتكم |
Adamlarım sizi patlatmadığı için şanslısınız. | Open Subtitles | أنتم محظوظون , لأن قومي لم يفجروكم بالسماء |
O da orada olduğu için şanslısınız yoksa buraya kadar gelemezdiniz. | Open Subtitles | سأخبركم أمرًا، أنتم محظوظون لوجوده في الخارج و إلا لم تكونوا لتصلوا إلى هنا. |
Nihayetinde pantolon giydiğim için şanslısınız. | Open Subtitles | أنتم محظوظون لكوني تذكرت إرتداء بنطالي في النهاية ، ما الأمر إذن ؟ |
Burada olduğum için hepiniz çok şanslısınız. | Open Subtitles | لا، لستِ خبيرة أنتم محظوظون لوجودي معكم هنا |
Kendi bahçenizde kendi havuzunuz olduğu için çok şanslısınız! | Open Subtitles | أنتم محظوظون بامتلاك مسبحكم الخاص في حديقتكم الخاصة |
- Memur Grace Santiago efendim. Birinci üniteye yeni katıldım. - Siz çocuklar çok şanslısınız. | Open Subtitles | الضابطة جريسى سانتيجو أنتم محظوظون جدا |
Tamam, sizler şanslısınız. | Open Subtitles | حسناً , أنتم محظوظون أيها الرفاق |
Dixie 7'deki mallarımı bulmadıkları için şanslısınız. | Open Subtitles | أنتم محظوظون أنهم لم يجدوا مخدراتي على متن "ديكسي 7" |
Şansınız varmış. | Open Subtitles | أنتم محظوظون |