| Bana vermen gereken bir pasaport var ve ben programın gerisindeyim. | Open Subtitles | الأن أنتَ لديكَ جواز سفر، لتوزوّره وأنا متأخرة عن جدول أعمالي |
| Senin de özel jetin var. Bence adil. | Open Subtitles | و أنتَ لديكَ طائرة نفاثة خاصة، يبدو أننا متعادلان. |
| Elbette yok çünkü kurallara da aykırı olurdu. Hâlâ o kural var değil mi? | Open Subtitles | بالطبع لا، لأنّ ذلك سيكون مُخالفًا للقواعد أعني، أنتَ لديكَ تلك القاعدة، صحيح؟ |
| Senin arzuların var, tabi benim de. | Open Subtitles | أنتَ لديكَ رغبات أنا لدي رغبات أيضاً |
| Dövüş sanatlarına karşı bir yeteneğin var. | Open Subtitles | أنتَ لديكَ موهبة بالفنون القتالية. |
| - Aman Tanrım! Tommy! Senin de evin var, sen de eve döneceksin. | Open Subtitles | على الأقل أنتَ لديكَ منزل لتعود له. |
| - Aman Tanrım! Tommy! Senin de evin var, sen de eve döneceksin. | Open Subtitles | على الأقل أنتَ لديكَ منزل لتعود له. |
| Diyarı korumakla ilgili garip fikirleriniz var. | Open Subtitles | أنتَ لديكَ فكرة غريبة "عن حماية المملكة" |
| Sizin konuklarınız var, efendim. | Open Subtitles | و أنتَ لديكَ رفقة ، سيدي. |
| Doktorun ofisinde randevun var. | Open Subtitles | أنتَ لديكَ موعد مع الطبيب (أوميس) ايّ طبيب؟ |
| Senin de burada ailen var. | Open Subtitles | و أنتَ لديكَ عائلة هنا، |
| Güzel bir çiftliğiniz var. | Open Subtitles | أنتَ لديكَ مزرعة رائعة. |
| Bir saatin var ama vakit yok! | Open Subtitles | أنتَ لديكَ ساعة لكن لا وقت! |
| Çok yakışıklı bir beynin var. | Open Subtitles | -حسنٌ ، أنتَ لديكَ عقل جميل . |
| Bir yeteneğin var, Beck. | Open Subtitles | (أنتَ لديكَ موهبة (بيك |