ويكيبيديا

    "أنتِ فقط" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Sadece sen
        
    • Sen sadece
        
    • sadece seni
        
    • tek sen
        
    • Yalnızca
        
    • sadece siz
        
    • - Sadece
        
    • Sadece sana
        
    • Elini birinin
        
    Yani, o andan itibaren benim için Sadece sen vardın. Open Subtitles ‫أعني، من تلك اللحظة ولاحقا ‫بالنسبة لي كان هناك أنتِ فقط
    Dalga geçmek yok, engellemek yok, her hafta Sadece sen olacaksın. Open Subtitles لامزيدمن المساعدينأوالمحاورين, أنتِ فقط كل اسبوع وحدكِ
    Peki bütün takım mı çekildi, yoksa Sadece sen mi? Open Subtitles إذاً هل توقف الفريق بأكمله أم أنتِ فقط ؟
    Hayır, özür dilemene gerek yok. Sen sadece işini yapıyordun. Open Subtitles لا، لا تعتذري أنتِ فقط تقومين بعملكِ، لابأس
    Bu arada bırak polis işini yapsın Sen sadece kendine odaklan. Open Subtitles حالياً ، أجعلِ الشرطة يقومون بعملهم و أنتِ فقط ركزِ على العناية بنفسكِ
    Banyodan çıkması gerekli. sadece seni dinliyor. Open Subtitles يجب أن تخرج من الحمام إنها تصغي إليكِ أنتِ فقط
    İşi olan bir tek sen değilsin. Open Subtitles لست أنتِ فقط من تعمل، أتعلمين؟
    Peki takımın tümü mü ayrıldı yoksa Sadece sen mi? Open Subtitles إذاً هل توقف الفريق بأكمله أم أنتِ فقط ؟
    Konuşma, adımı söyleme. Beni göremez ya da duyamaz o, Sadece sen görüp duyabilirsin. Open Subtitles لا تتكلمي، ولا تقولي اسمي، لا يمكنه سماعي أو رؤيتي، أنتِ فقط تستطيعين ذلك
    Sadece sen. Ve acil durumlar için sakladığım otumu bulamıyorum. Open Subtitles أنتِ فقط ، ولاأستطيع إيجـاد حشيشّ الحـالات الطـارئـة
    Bir virtüöze ihtiyacım var. Bunu Sadece sen yapabilirsin. - Hah! Open Subtitles أحتاج الي عازف منفرد ، أنتِ فقط تستطيعين ذلك بالله عليكِ سمعتني
    Mirası istiyorsan, Sadece sen ona antrenörlük etmelisin, ta ki yarışmayı tamamlayana kadar. Open Subtitles هو قال أنتِ و أنتِ فقط من يجب أن يدربها. حتى تنهي حملتها إذا اردت الحصول على الإرث.
    Evet, film izlesek iyi olur diyordum. Sadece sen ve ben. Open Subtitles بلي, كنت أفكر في مشاهدة فيلم ربما يكون الأمر لطيف, أنا و أنتِ فقط
    Sen sadece ekonomi bozuluyor diye insanlardan faydalanıyorsun. Open Subtitles أنتِ فقط تأخذين منافع من الأشخاص لأن الاقتصاد العالمي يتحطم
    Sen sadece erkek arkadaşının bir hain soyundan geldiğine inanmak istemiyorsun. Open Subtitles أنتِ فقط لا تردين أن تصدقي أن خليلُكِ ينحدر من سلالةٍ طويلة من الخونة.
    Sen sadece benimle ilgilenen kıskanç birisin. Open Subtitles أنتِ فقط تغارين بأن أحداً يهتم لأمري
    - Berbat. - Sen sadece anlamıyorsun. Open Subtitles لقد رأيته مريع أنتِ فقط لا تفهم الأمر
    sadece seni deliye döndürmesine biraz daha alışmış olursun. - Evet, sadece kendin gibi davran. Open Subtitles أنتِ فقط معتادةٌ أكثر بالقيادة بجنون أجل , تصرفي على سجيتك
    Hiçbir şey yaşanmadı. Bir tek sen varsın benim için. Open Subtitles لم يحدث شيء، أنا أحبّكِ أنتِ فقط
    Yalnızca ona kızgınlar, çünkü benim evle oynamamı istemiyor. Open Subtitles أنتِ فقط منزعجة لأنّك لا تريدين منّي اللعب ببيت الدمى
    - Peki, sadece siz ve bebek mi olacak? Hayır. Open Subtitles -إذاً ، أنكِ أنتِ فقط و المولود ؟
    - Sadece motivasyona ihtiyacın var. Ciddiyetimin göstergesi olarak da... 23 dolar. Open Subtitles أنتِ فقط تحتاجين إلى دافع - لقد تعافيت -
    Fakat o sadece bana söyledi ve ben de Sadece sana söyledim. Open Subtitles لكنه أخبرني أنا فقط وأنا أخبرتكِ أنتِ فقط
    Elini birinin göğsüne sokma fikri aklına gelmek üzereydi. Open Subtitles أنتِ فقط... تم وضعكِ في موقف...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد