| Bu kadar tepki göstermeni anlayamıyorum. Aldığımız iyi haberin gölgede kalmasına izin veriyorsun. | Open Subtitles | لا أفهم ردة فعلك هذه أنت تدع الخبر السيء يطغى على الخبر الجيد |
| insanlarin sana "efendim" demesine izin veriyorsun. Bunu asla yapmazsin. | Open Subtitles | أنت تدع الناس ينادونك بسيدي أنت لم تفعل ذالك من قبل |
| Seni tüketmesine izin veriyorsun, ama buna mecbur değilsin. | Open Subtitles | أنت تدع هذا يستهلكك، وليس عليك أن تسمح له بذلك. |
| Önemsiz şeylerin kaderine gölge düşürmesine izin veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تدع الأمور البسيطة تساوم في قدرك |
| O orospunun, seni kukla gibi oynatmasına izin veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تدع تلك الساقطة تتحكم فيك كالدمية |
| Paranoyanın ve şüpheciliğin seni ele geçirmesine izin veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تدع الذعر والشك يسيطر عليك |
| Sen de duygularının kararlarını etkilemesine izin veriyorsun | Open Subtitles | و أنت تدع عواطفك تعمي حكمك |
| Zoric'e ve adamına olan nefretinin mantığını bulandırmasına izin veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تدع كراهيتك لـ(زوريتش) ورجاله تشوّش حكمك. |
| Nick, duygularının seni kontrol etmesine izin veriyorsun. | Open Subtitles | (نك) أنت تدع لمشاعرك أن تتحكم بك |