| Daha sakin bir hayat yaşamak istiyorsun. The Chronicle'da öyle yazıyordu. | Open Subtitles | أنت ترغبين بحياة هادئة و قد سبق و أن قلتِ ذلك بالفعل |
| - Anladım, benimle olmak istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | حَسناً، أنت ترغبين ان تكونىُ مَعي , أليس كذلك؟ |
| Benimle olmak istiyorsun ama, değil mi? | Open Subtitles | حَسناً، أنت ترغبين ان تكونىُ مَعي , أليس كذلك؟ |
| Sen yaşamak için barış istiyorsun, ama bu insanlar sadece anarşi istiyorlar. | Open Subtitles | أنت ترغبين أن يحيا السلام لكن كل ما يرغب به هؤلاء هي الفوضوية |
| Pearson Hardman'da çalışmak istiyorsun. | Open Subtitles | أنت ترغبين في العمل في شركة بيرسون هاردمان |
| Sana sorun çıkaracak mıyım, öğrenmek istiyorsun. | Open Subtitles | أنت ترغبين في أن تعرفي إن كنت سأعترض طريقك |
| Yani, gerçekten hayatına devam etmek istiyorsun. | Open Subtitles | .يريد التوقف عن البحث عن والدي... .إذاً أنت ترغبين في تجاوز الامر |
| Sen de benim kadar istiyorsun. | Open Subtitles | أنت ترغبين بالأمر قدر رغبتي به |
| Annemden arabayı istememi istiyorsun... | Open Subtitles | ... أنت ترغبين أن أطلب من أمي السيارة |
| Sonucu garanti altına almak istiyorsun yani. | Open Subtitles | أنت ترغبين بضمان النتيجة |
| Uther'ın öldüğünü ve Camelot'un yok edildiğini görmek istiyorsun. | Open Subtitles | أنت ترغبين برؤية موت (أوثر)و (خراب (كاميلوت |
| Gibbons'ı o kadar çok istiyorsun ki bir polis katiliyle anlaşma yapmaya razısın. | Open Subtitles | سندمّر كل شيء عملنا جاهدين من أجله أنت ترغبين جداً بسجن (غيبنز) حتى أنك مستعدة لعقد صفقة مع قاتل شرطيّ |
| Onu da istiyorsun. | Open Subtitles | أنت ترغبين فيه أيضاً. |
| - Onu bırakmak mı istiyorsun yani? | Open Subtitles | -إذا أنت ترغبين في التخلي عنه؟ |
| Elinde tutmak istiyorsun galiba. | Open Subtitles | أنت ترغبين بمسكه تماماً |
| Sen sadece o çiçek yiyen aptalı görmek istiyorsun! | Open Subtitles | أنت ترغبين برؤية غريب الأزهار ! |
| - Benimle olmak istiyorsun. | Open Subtitles | - أنت ترغبين أن تكوني معي |