| biliyorsun buralardaki tek gerçek arkadaşım sensin. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنك الصديقة الحقيقية الوحيدة التي لديّ هنا |
| Eğer istesen bulabilirdin, biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنك تستطيعين إذا أردت فعل ذلك |
| Bir şey yok, hayatım. Kolay lokma olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | لا شيء عزيزتي أنت تعلمين أنك لست سهلة المراس |
| Başrolü alacağını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنك سوف تحصلين على الدور الرئيسي - |
| Liz, bunu yapamayacağını biliyorsun, | Open Subtitles | ليز, أنت تعلمين أنك لن تفعلي هذا |
| Hayır. Bunun yapamayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | لا, أنت تعلمين أنك لا تستطيعين فعل ذلك |
| Onu kurtaramayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنك لا تستطيعين انقاذه |
| Uçmak için Quinjete ihtiyacın olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنك لست بحاجة لكوينجت لتحلقي |
| Yaptığını sen de biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنك فعلت هذا |
| Yaptığını sen de biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنك فعلت هذا |
| Beni istediğini biliyorsun. | Open Subtitles | . أنت تعلمين أنك تريديني |
| - Bana yalan söylediğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنك كذبتِ علي. |
| Benim bir tanecik kızım olduğunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلمين أنك فتاتي المثالية |
| Demek komik olduğunu biliyorsun? | Open Subtitles | أنت تعلمين أنك مضحكة؟ |