| Büyük bir hata yapıyorsunuz. Bu dava kapanmadı. | Open Subtitles | أنت تقومين مخطأ فادح هذه القضية لم تغلق بعد |
| Dr. Isles'in en iyi arkadaşınız olması sebebiyle mi Doyle'ye iyilik yapıyorsunuz? | Open Subtitles | أنت تقومين بخدمة له لأن الطبيبة صديقة لك ؟ |
| Sizin için zor olduğunu biliyorum, elinizden geleni yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أنا أعلم صعوبة ذلك عليك أنت تقومين بكل ما تستطيعين فعله |
| Gerçek duygularını mercek altına aldığında cidden iyi iş çıkarıyorsun çünkü. | Open Subtitles | أنت تقومين بأفضل ما لديك عندما تفصحين عن عواطفك الجياشة |
| Çok televizyon izliyorum ve sen de gerçekten iyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنني أشاهد التلفاز بكثرة و أنت تقومين بعمل رائع |
| Harika bir iş çıkartıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقومين بعمل رائع |
| İyi işler çıkartıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقومين بعمل جيد |
| Bak yine aynı şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | حسناً، انظر، أنت تقومين بذلك مجدداً |
| Sen de doğru olduğunu düşündüğün şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | إذن أنت تقومين بما تعتقدين أنه الصواب |
| Bayan Başkan, doğruyu yapıyorsunuz. | Open Subtitles | سيدتي الرئيسة... أنت تقومين بالأمر الصواب |
| Çok büyük bir hata yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تقومين بخطأ جسيم |
| Evet. Çok iyi iş çıkarıyorsun, inek. | Open Subtitles | أجل، أجل، أنت تقومين بعمل رائع أيّتها الذكية. |
| Haydi, şuraya bak. Çok iyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | إنظري إلى نفسك أنت تقومين بعمل جيد |
| Sasha, fevkalade bir iş çıkartıyorsun. | Open Subtitles | ساشا ), أنت تقومين بعمل استثنائى هنا |
| Harrison'u Bank Street'ten uzak tutacak her şeyi yapıyorsun. - Peki ya onlar? | Open Subtitles | أنت تقومين بكل ما تحتاجين إليه لتبعدي( هاريسون)عنشارع (بانك) |
| Yine aynı şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | حسنا. أنت تقومين بذلك مجددا. |