| Tanrı'nın dostu olmak istediğini biliyorum. Bunun için ne yapman gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | أعلم أنكِ تريدين أن تكوني صديقة لله تعلمين مالذي عليكِ فعله بالمقابل |
| Etrafta dolaşıp herkese özgür olmak istediğini söyleyen sendin. | Open Subtitles | أنتِ من تركضين في الأرجاء وتخبرين الكل أنكِ تريدين أن تكوني مستقلة |
| Belki farklı sınıftan insanlarla biraz zaman geçirmek istersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننتُ أنكِ تريدين قضاء ...بعض الوقت مع طبقة مختلفة من الناس |
| Onu da bu işe dâhil etmek istediğine emin misin? | Open Subtitles | أمتأكدة أنكِ تريدين إلمامه بهذا ؟ |
| Seni durdurmadım çünkü bunu yapmak istediğine karar kıldın ve yaptın. | Open Subtitles | لم أمنعك لأنك قد قررتي أنكِ تريدين فعل ذلك وقد فعلته. |
| Skramisor'u istediğini biliyorum ama bazılarının tek istediği zengin olmak. | Open Subtitles | انظري أعرف أنكِ تريدين ذاك السكراميسور لكن .. هنالك أشخاص |
| Sürekli benimle daha fazla vakit geçirmek istediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | لطالما قلت أنكِ تريدين قضاء المزيد من الوقت معي |
| Benimle olmak istediğini bilmem gerek. Şimdi bir içki lazım. | Open Subtitles | ليس فقط أخذ الأمور يومًا بيوم. وأريد معرفة أنكِ تريدين أن تكوني معي. الآن أحتاج مشروبًا. |
| Normal bir çift olmak istediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنكِ تريدين أن تكوني في ثنائي عادي. |
| Bu akşam ulusun karşısına çıkacaksın ve onlara ilk bayan Başkan olmak istediğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | والليلة ستقفين أمام الأمة وتقولين أنكِ تريدين أن تكوني أول رئيسة |
| Zaten, en kısa zamanda geri dönmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | بأي حال ظننت من أنكِ تريدين العودة إلى هناك بأسرع وقت ممكن |
| Ben de kendiliğinden istersin diye umuyordum. | Open Subtitles | اوه حسنا, لقد كنت متمنيا أنكِ تريدين النوم معي من نفسك |
| Onun çok daha iyi hissettiğini bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت أنكِ تريدين أن تعرفي أنّها بحالٍ أفضل كثيراً |
| Onu da bu işe dâhil etmek istediğine emin misin? | Open Subtitles | أمتأكدة أنكِ تريدين إلمامه بهذا ؟ |
| - Ve bana yardım etmek istediğine inanıyorum. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنكِ تريدين مساعدتى |
| Bunu yapmak istediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكدة من أنكِ تريدين القيام بهذا؟ |
| Bunu yapmak istediğine emin misin? | Open Subtitles | إذاً أنت متأكدة أنكِ تريدين القيام بذلك؟ |
| Bunu yapmak istediğine emin misin? | Open Subtitles | أأنت متأكدة من أنكِ تريدين المضي قدماً في هذا الأمر |
| Fidyecilere ulaşamaya çalıştığını ve ne isterlerse ödemek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تريدين مناشدة المختطفين لإخبارهم أنكِ جاهزة لدفع فدية. |
| Buradan çıkmak istediğini biliyorum, ben de istiyorum. | Open Subtitles | أنظري .. أنا أعلم أنكِ تريدين ترك هذا المكان وأنا أيضاً وسنفعل ذلك |
| Yani denemeyi ve beraber olmayı mı istediğini söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقولين إذاً أنكِ تريدين أن نكون معاً؟ |
| Barış istediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | تقولين أنكِ تريدين السلام |
| O kadar sene sonra aniden ortaya çıkıp Maggie ile görüşmek istediğini söylüyorsun? | Open Subtitles | و بعد سنوات عديدة... تظهرين فجأةً وتقولي أنكِ تريدين... رؤية (ماغي) ؟ |