| Doğru söylediğini ancak bize sakladığın insanların yerini söylersen anlarız. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة كي نعرف أنك تقول الحقيقة هي باخبارنا عن المكان الذي خبأت فيه هؤلاء الناس |
| Doğru söylediğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أساسا أنك تقول الحقيقة |
| Bana Doğruyu söylediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | أنظر في عيني وقل أنك تقول الحقيقة |
| Yalan makinesini kandırmak için dilini ısırdığını sanmıştım... ama geçen gece evime geldiğinde söylediğin gibi cep telefonu görüşmelerin Doğruyu söylediğini gösteriyordu. | Open Subtitles | لقد رأيت لسانك يهتز لخداع جهاز كشف الكذب لكن كما توقعت عندما قمت بزيارة منزلي ليلة أمس نشاطات هاتفك قالت أنك تقول الحقيقة |
| Kasılmalar başlarsa doğruyu söylediğine emin oluruz. | Open Subtitles | إن بدأت بالتشنج، سنعلم أنك تقول الحقيقة. |
| Ak Gezenlere karşı bu rahatsız edici takıntının en basit açıklaması da doğruyu söylediğin ve gördüm dediklerini gördüğündür. | Open Subtitles | وأبسط تفسير لهاجسك المزعج بالموتى البيض هو أنك تقول الحقيقة وأنك رأيت ما تقول إنك رأيته |
| Doğru söylediğini farz edelim. | Open Subtitles | لنفترض أنك تقول الحقيقة |
| - Doğru söylediğini ispatla. | Open Subtitles | أثبت أنك تقول الحقيقة. |
| Doğruyu söylediğini nereden bileceğim? | Open Subtitles | كيف نعرف أنك تقول الحقيقة ؟ |
| Doğruyu söylediğini nereden bileceğim? | Open Subtitles | كيف أعلم أنك تقول الحقيقة ؟ ! |
| Lily'ye Stefan olayıyla ilgili yalan söyledin tıpkı Oscar'ı öldürme olayında bize söylediğin gibi şimdi doğruyu söylediğine neden inanayım peki? | Open Subtitles | لقد كذبت ليلى عن شأنك مع ستيفان مثلك كذب علينا عن قتل أوسكار، فلماذا أعتقد أنك تقول الحقيقة الآن؟ |
| doğruyu söylediğine dair babanın ruhu üzerine yemin et. | Open Subtitles | أقسم لي بروح أبيك أنك تقول الحقيقة |
| Ak Gezenlere karşı bu rahatsız edici takıntının en basit açıklaması da doğruyu söylediğin ve gördüm dediklerini gördüğündür. | Open Subtitles | وأبسط تفسير ل هاجس صريف مع مشوا البيضاء هو أنك تقول الحقيقة |