Benim anladığım kadarıyla... eğer kapıyı açarsanız, hatta aralasanız dahi, yalanın serbest olduğu bir dünyayı kabul etmiş olursunuz. | Open Subtitles | يمكنني أن أرى المنطق هنا أنك لو فتحت الباب، حتى ولو قليلاً فأنت تقبل بعالم حيث الكذب مسموح به |
eğer insanlara iyi davranırsanız, insanlar geri gelir ve daha fazlası için tekrar gelir. | TED | أعتقد أنك لو عاملت الناس بطريقة حسنة, ستأتى لك الناس مجددا طالبة المزيد |
O kadar çok ki hücre oluşturdular ki, eğer florasan bir boyayla onları boyarsanız, onların acayip bir yapı oluşturduklarını, adeta hücresek bir yapıştırıcıya dönmelerini kırığın bulunduğu bölgeye gelmelerini kırığı tamir ettiklerini ve çalışmayı bıraktıklarını görebilirsiniz. | TED | لدرجة أنك لو وسمتهم بصبغة الفلور فيمكنك رؤيتهم كغراء خلوي متميز يملأ منطقة الكسر، يصلح مكانها ثم يوقف عملها. |
Michael, eğer sen idare edemeyeceksen, Benim etmemi söyledi. -Sen yapsan iyi olur. | Open Subtitles | مايكل يقول أنك لو كنت عاجز عن الاهتمام بالمسألة فربما ينبغى على أن أفعل |
Bu soruyu bana sormana sevindim, çünkü eğer Simons ya da Bradlee'ye sorsaydın sana şöyle derlerdi: | Open Subtitles | أنا مسرور أنك سألتني أنا هذا السؤال سبب سروري هو: هو أنك لو كنت سألت سايمونز أو برادلي لقالا: |
eğer ait olduğun yerde kalıp temel kurallara dikkat etseydin bunlar asla olmayacaktı. | Open Subtitles | أنك لو التزمتي بمكانك، وراعيتي القوانين جيداً لما حدث كل هذا |
Çünkü eğer bu adama kötü bir şekilde yenilirsen, | Open Subtitles | معناه أنك لو خسرت بشكل سيء الآن أمام هذا الرجل |
Taylor,Bana çok yardım edebilirdi, eğer kafandakileri söyleseydin... | Open Subtitles | تايلور، سيفيدني كثيرا لو أنك لو أنك فقط كلمتني مباشرة حتي أستطيع فهمك |
Ve belirtmeliyim ki eğer bize daha erken gelseydiniz bu durum önlenebilirdi. | Open Subtitles | و لا يمكنني إلا أن أُشدد على أنك لو كنت قد أتيت إلينا مبكراً لكان من الممكن تفاديها |
Bununla kastettiğim, Efendim, eğer Tanrı beni bu dürbünlü tüfekle Adolf Hitler'e 1,5 km.lik bir alan içerisinde, net bir görüş açısına sahip herhangi bir yere koysaydı, efendim: | Open Subtitles | حسنا ما أعنيه بذلك يا سيّدي هو أنك لو وضعتنى و هذه البندقيه القناصه في أيّ مكان عال و محيطه 1 ميل لأدولف هتلر |
eğer gitmek istemezsen... seni yatırmak için bana izin kağıtları imzalatabilirmiş. | Open Subtitles | لقد قال أنك لو قلت ذلك سيطلب منى تعهد لأمضيه |
Sorun şu ki, eğer yeterince dikkatli bakarsan iki tarafın birbirinden ayrı olduğunu söylemek, Zorlaşır. | Open Subtitles | المشكلة هي أنك لو حدقت به لفترة طويلة فسيصعب التمييز بين الجانبين |
Biliyorsun, eğer Lockheed'deki protestoya gidersen onu inciteceksin. | Open Subtitles | تعلم أنك لو ذهبت إلى التمرد بلوكهيد فإنك ستجرحه |
Yorum bölümüde dedim ki: "eğer benim yerime gelirse, bu raporlar hiç geç kalmaz." | Open Subtitles | في أقسام التعليق .. لاحظت أنك لو حصلت على عملي هذه التقييمات لن تتأخر |
eğer babanın uyarılarını dikkate alsaydın, bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | تعرف أنك لو إستمعت إلى تحذيرات أبيك لا شيئ من هذا كان سيحدث |
İnsanların hep savaşın ne kadar korkunç olduğundan bahsettiğini duyarsınız ama küçük kirli bir gerçek var ki, o da eğer sadece haberini yapıyorsanız savaşın da kendine has parlak bir yüzü vardır. | Open Subtitles | طوال الوقت تسمع الناس يتحدثون عن هول الحروب و لكن السر الصغير و الدنئ هو أنك لو كنت مراسلاً إخبارياً تغطى تلك الحروب |
eğer düzgün bir şekilde bana paramı verirsen kendimi daha iyi hissedeceğim ve ben de sana düzgünce dedim ki eğer devam edersek | Open Subtitles | سأشعر حقاً بالتحسن لو دفعت لي مقدّماً و أنا أخبرك مقدماً أنك لو قمت بهذا بشكل جيد |
eğer daha önce anlasaydın ona gücü ile ilgili yardım edebileceğini mi düşünüyordun? | Open Subtitles | هل تظنين أنك لو تعرفت عليها قبلاً، لكنت استطعت أن تساعديها في التعامل مع قوتها؟ |
Biliyorsun, eğer Lockheed'deki protestoya gidersen onu inciteceksin. | Open Subtitles | تعلم أنك لو ذهبت إلى التمرد بلوكهيد فإنك ستجرحه |
Ama durum şu ki, eğer kalbini bulursan, onu yerine koyabilirim | Open Subtitles | هذا لا يهم الأن , المهم أنك لو إستطعت جلب قلبك إلي فأنا متأكد من أنني سأعيده إليك |