| Onlara deli olduğunu söyle. Yumuşak hastaneye yollanırsın. | TED | قل لهم أنك مجنون. سوف يرسلونك إلى أي مستشفى وثيرة. |
| Seni işe aldığımda deli olduğunu biliyordum. Delice işler yapmana engel olacaktım. | Open Subtitles | عندما عينتك كنت أعرف أنك مجنون و سأستمر بمحاولة منعك من الأفعال المجنونة |
| Ama benim bahsettiğim, etrafındaki herkes deli olduğunu düşünse de inandığın şeyi yapmak. | Open Subtitles | لكن ما أتكلم عنه هو, أن تفعل ما تؤمن به, حتى لو ظن جميع من حولك أنك مجنون |
| Fakat gözüne sokmuş gibi olmayayım ama Sen delisin. Tamam mı? | Open Subtitles | ولكن من الواضح بديهياً أنك مجنون, حسناً ؟ |
| biliyor musun herkes çıldırdığını söylüyor. | Open Subtitles | وهنا أيضاً ! أتعرف أن الجميع يقولون عنك أنك مجنون |
| Ninemin cenazesinden bir gün sonra kadınlara yavşadığın anda deli olduğunu anlamalıydım. | Open Subtitles | كان علي أن أعرف أنك مجنون لحظة أن بدأت بتملّق النساء باليوم التالي لجنازة جدّتي. |
| Karşı koymayı bırak. Bana deli olduğunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | توقف عن القتال، أنت تعرف أنك مجنون بي |
| Zaten deli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا بالفعل أعتقد أنك مجنون. ماذا تقول؟ |
| Senin deli olduğunu düşündük. Yapmamalıydık. | Open Subtitles | ظننا أنك مجنون ، كان علينا أن نصدقك |
| Eminim senin deli olduğunu zaten biliyordur. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأنها بالفعل تعرف أنك مجنون |
| Senin deli olduğunu düşündüm, hatta tehlikeli. | Open Subtitles | إعتقد أنك مجنون , حتى إعتقد أنك خطير |
| Etrafın, senin deli olduğunu düşünen denizcilerle sarılı. | Open Subtitles | أنت محاط ببحارة كلهم يظنون أنك مجنون |
| Sen delisin. Bahse girerim sen de delisin. Onun dediklerini yaptığına göre deli olmalısın. | Open Subtitles | وأراهن أنك مجنون أيضاّ لابد لك ان تكون مجنون لتفعل ماتقوله لك |
| Bence Sen delisin, ama davranışına hayranım. | Open Subtitles | أعتقد أنك مجنون لكني معجب بردة فعلك |
| Bence Sen delisin. | Open Subtitles | أعتقد أنك مجنون |
| Ama senin de onun için çıldırdığını duymak istiyorum. | Open Subtitles | ولكن أريد أن أسمع أنك مجنون عنه، أيضا، |
| Yeterince kaçık olduğuna inanıyorum. Şunları çıkarın söylediğim gibi. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك مجنون أنقل هذة الأشياء خارجا |
| Ekip kurmak için buraya geldiğine göre delirmiş olmalısın. | Open Subtitles | لابد أنك مجنون بالمجئ إلى هنا لطلب المساعدة |
| Böyle bir nedenle ağladığına göre tam bir kaçıksın. | Open Subtitles | لابد أنك مجنون لكي تبكي من أجل أمرٍ كهذا |
| Bugün, insanlara ülken için hayatını vermek istediğini söylesen sana deli derler. | Open Subtitles | اليوم اذا قلت للناس أنك تريد أن تعطى حياتك لبلدك سيقولون أنك مجنون |
| Ben senin Çılgın olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden buradayım zaten. | Open Subtitles | لا أظن أنك مجنون لهذا السبب أنا هنا |
| Geleneksel işadamlarına bu tarz bir yetkilendirmeden bahsettiğinizde, hayvanat bahçesine ait olduğunuzu düşünürler. | TED | عندما تتحدثون عن هذا النوع من التفويض لرجال الأعمال التقليديين، يعتبرون أنك مجنون. |