| Seni seçtim, ve sen de beni bir başkasına aşık olduğumu bilerek seçtin. | Open Subtitles | أنا أخترتك وأنتِ أخترتنى وأنت تعلم أنني أحب آخر |
| Söylemeyeceğim aşık olduğumu. | Open Subtitles | لا زال هو العمل لن أقول أنني أحب |
| Tamam, hayatımı seviyorum ama onu bu kadar sevmekten hoşlanıyor muyum, emin değilim. | Open Subtitles | ...أنا أعني أنني أحب حياتي، لكن انا لا أعتقد انه يعجبني حبي لها |
| Harika olan şeylerden biri de, insan izlemeye bayılıyorum. | TED | أحد الأشياء العظيمة هي أنني أحب مشاهدة الناس. |
| Eğer kendime aşık olduğum izlenimine kapıldıysan... benden daha çok uçmuş durumdasın demektir. | Open Subtitles | إذا كان انطباعك عني أنني أحب نفسي فمن المحتمل أنكِ أفضل مني الآن |
| Sırf şikayet etmek için oraya buraya gitmeyi seviyor muyum sence? | Open Subtitles | أتعتقد أنني أحب القيادة هنا وهناك، وهنا كي أشكو؟ |
| Her ne kadar küçük sohbetlerimizi çok sevsem de gerçekten bilgi verebilecek insanların hattını meşgul ediyorsun. | Open Subtitles | مع أنني أحب محادثاتنا القصيرة هذه الا أنك تشغل خطا الآن عن أشخاص قد يملكون معلومات حقيقية |
| Neyden bahsettiğine dair hiçbir fikrim yok; ama sanırım bu konuşmanın gittiği yeri sevdim. | Open Subtitles | ليست لدي أية فكرة عمّ تتحدّثين لكن أعتقد أنني أحب أين يؤول هذا |
| Burayı eski Vesuvio'dan daha çok sevdiğimi söylesem kızar mısın? | Open Subtitles | هل ستكرهني يا آرتي لو قلت أنني أحب هذا المكان أكثر من الفيسوفيو القديم ؟ |
| Hatta öylesine çok seviyorum ki iki yılda bir yeni bir dil öğreniyorum, şu anda da sekizinci dili öğreniyorum. | TED | في الواقع، إنني أعشق تعلم اللغات حتى أنني أحب تعلم لغة جديدة كل عامين، في الوقت الحالي أتعلم لغتي الثامنة. |
| Söylemeyeceğim aşık olduğumu. | Open Subtitles | هذا المشهد لن يعمل ، لن أقول أنني أحب |
| Söylemeyeceğim, aşık olduğumu | Open Subtitles | لن أقول أنني أحب |
| Bak, eğer bu benim dünyadaki son günüm olsaydı, burada değil, Paula'nın yanında olur, ona ikiz kız kardeşine aşık olduğumu söylerdim. | Open Subtitles | انظر, لو أن هذا أخر يوم لي على الأرض (فلن أكون هنا سأكون مع (بولا وسأعترف لها أنني أحب أختها التؤام |
| Sence sürekli diğer insanların düşüncesini okumaktan hoşlanıyor muyum? | Open Subtitles | هل تظنين أنني أحب سماع أفكار الناس الآخرين طوال الوقت؟ |
| Sence sürekli diğer insanların düşüncesini okumaktan hoşlanıyor muyum? | Open Subtitles | هل تظنين أنني أحب سماع أفكار الناس الآخرين طوال الوقت؟ |
| Buna inanmayacaksınız ama bıçak atanlara bayılıyorum. | Open Subtitles | لنتصدقذلك, أتعلم أنني أحب راميِي السكاكين ؟ |
| Sanırım bu kadar duygusal olmana bayılıyorum. | Open Subtitles | أعتقد.. أنني أحب كون قلبكِ كبيرًا. |
| Sonra sana da, Fenerbahçe'ye aşık olduğum gibi aşık oldum. | Open Subtitles | لكنني شعرت بطعم الحب معكِ والسبب هو أنني أحب "فنربخشة". |
| Uzun zaman önce aşık olduğum bir kız. | Open Subtitles | انها فتاة أنني أحب منذ زمن طويل . |
| Evet. Sence maviyi seviyor muyum? | Open Subtitles | أجل , ماذا , هل تعتقدين أنني أحب الأزرق ؟ |
| Sence bu saçları seviyor muyum, dostum? | Open Subtitles | أتظن أنني أحب هذا الشعر، يارجل ؟ |
| Birleşmeleri sevsem de sanırım buna Berk'te devam etmeliyiz. | Open Subtitles | في حين أنني أحب لم الشمل ربما يجب أن نكمله في بيرك |
| Ayrıca Hope'un varlıklı arkadaşları olması fikrini sevdim. | Open Subtitles | "أنني أحب فكرة أن يكون لـ"هوب . أصدقاء أغنياء |
| Burt mutlaka onun sattığı elmas şeklindeki küpeleri çok sevdiğimi duymuş olmalı. | Open Subtitles | بيرت من المؤكد أنه سمعني وأنا أقول كم أنني أحب شكل الأقراط الماسية لقد كانت تبيعه علي قناة التسوق |
| Affedersin, seni gıdıklamak istememiştim ama bu kumaşın dokusunu çok seviyorum. | Open Subtitles | آسفة. لم أقصد دغدغتك. الأمر فقط أنني أحب ملمس هذا القماش. |
| Bay Street, doğru mu acaba Lyla Garrity'yi sevdiğim mi? | Open Subtitles | هل صحيح يا سيد ستريت أنني أحب ليلى غارتي ؟ |
| Eğitim sistemini sevdiğimden değil ama okul benim için çok önemli. | Open Subtitles | ليس الأمر أنني أحب نظام المدارس لكن المدرسة تعني لي الكثير فقد علمتني الكثير |