| Fakat seni burada gerçekten istediğim anlar olmadı anlamına gelmiyor bu. | Open Subtitles | ولكن ذلك لا ينفي أنني حقاً أردتك هنا في بعض اللحظات. |
| Eğer buradaki iki kapıdan gerçekten geçmiş olsam, sola keskin bir dönüş yapsam, geçitten aşağı doğru koşsam, merdiven boşluğundan yukarı çıksam, sahne amiri beni görürdü. | Open Subtitles | لو أنني حقاً خرجت فهناك بابين ثم لفة يسار حادة تمر من باب البضائع وحتى سلم الطوارئ كان ممكن أن يراني مدير المسرح |
| Peter, geçen gün bir suçluyu kaçırdığım ilk andı ve aynı zamanda gerçekten kendimi engelli hissettiğim ilk andı. | Open Subtitles | بيتر , ذلك اليوم كانت أول مرة أفقد فيها لصاً وكانت أيضاً المرة الأولى التي أشعر فيها أنني حقاً معاق |
| Utanıyorum. gerçekten hissedebildiğimi sandım. | Open Subtitles | أنني محرج أنني حقاً أعتقدت أنني قد شعرت بها |
| Matt, sadece zamanlama konusunda üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أردت القول أنني حقاً آسفه على التوقيت |
| Sadece bir hikâye, doktor. Veya gerçekten kudretliyimdir. | Open Subtitles | إنها قصة فقط يا دكتور أم أنني حقاً متعلقة بها ؟ |
| Unutmayın, sizi gerçekten kurtarmaya çalıştım. | Open Subtitles | لا تنسوا أنني حقاً حاولت أن أنقذكم يا رفاق |
| Öncelikle arılar konusunda gerçekten çok üzgün olduğumu ...söylemek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، دعيني اقول أنني حقاً متأسفة بشأن الانتفاخات |
| Unutma sizi gerçekten kurtarmaya çalıştım. | Open Subtitles | لا تنسوا أنني حقاً حاولت أن أنقذكم يا رفاق |
| Sanırım yoganın zihinsel gücünü gerçekten hafife almışım. | Open Subtitles | أظن أنني حقاً قللت من تقدير القدرات العقلية لليوغا |
| gerçekten bunu yaptığımı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنني حقاً فعلت ذلك ؟ هل تمزحين ؟ |
| Biliyorum telefonu açmak pek ilgini çekmiyor ama sana gerçekten ama gerçekten... | Open Subtitles | أعلم أنك لا تهتم بالإجابة على الهاتف لكنني أردتُ و حسب أن أخبرك كم أنني حقاً حقاً |
| Bak, duyduğuma göre Carl'la ev arıyormuşsunuz ve senin adına gerçekten çok sevindiğimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | بدأتم تبحثون عن منزل معاً وأردت أن أقول أنني حقاً سعيدٌ من أجلكم |
| Polisler konusunda yaptığınız şeyler için gerçekten teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنني حقاً أقدر ما فعلتوه هناك مع الشرطة، حقاً. |
| gerçekten havalimanına gittiğimi doğrulamak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنك تريد التحقق من أنني حقاً علي الذهاب إلى المطار هذه المرة |
| gerçekten kreme ihtiyacım var mı? | Open Subtitles | أأنتِ متأكدة أنني حقاً أحتاج لكِريم واقي من الشمس؟ |
| gerçekten, Rushmore konusunda haklı olduğunuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | أتعلم.. أنني حقاً اعتقد بأنك محق بشأن "راشمور" |
| Bak, gerçekten polisi aramam gerekiyor. | Open Subtitles | أنظري، أنني حقاً أريد أن أكلم الشرطة |
| Döndüğün için mutlu olduğumu bilmeni istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن تعلم أنني حقاً مسرورٌ لعودتكَ |
| Frank asıl şimdi bohem olduğumu düşünecek. | Open Subtitles | "فرانك" سيتأكد من أنني حقاً شديدة التحرر بعدما حدث |