| Lütfen bana onun Masum olduğunu düşündüğün için yaptığını söyleme. | Open Subtitles | ومن فضلك لا تقُل لي أنه بسبب إعتقادكَ أنها بريئة |
| Kurtarılması gereken bir Masum olduğunu varsayarak hareket ediyorduk. | Open Subtitles | نحن نعمل على فرضية أنها بريئة وتحتاج إلى الإنقاذ |
| Sır bir not bıraktı diye masum olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | حسنًا، فقط لأنها تركت ملاحظة لا يعني أنها بريئة. |
| Yine de masum olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | مازال لا يعني أنها بريئة |
| Tabii ya, çünkü ben o masum demiştim ve şimdi de sen benimle aynı fikirdesin. | Open Subtitles | صحيح، لأني قلت أنها بريئة و الآن أنت تتفق معي |
| Hepimiz onun masun olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم جميعاً أنها بريئة |
| Onun masum olduğuna hiç inanmadığını mı söylemek istiyorsun? | Open Subtitles | اذا تريد ان تخبرني انك لم تصدق أنها بريئة أبداً؟ |
| Ona mektuplar vermek istemiş. Açıkça suçsuz olduğunu kanıtlayacak mektuplar. | Open Subtitles | اراد أن يعطها خطابات والتى يبدو أنها تثبت أنها بريئة |
| - Çünkü, değiştirme istasyonunda, Nadia'nın Masum olduğunu ispatlayan bir kanıtla karşılaştım. | Open Subtitles | لأنى وجدت دليلاً فى المحطة يثبت أنها بريئة |
| Onun Masum olduğunu düşündüğümü rapor ettiğimde bu benim şahsi fikrimdi. | Open Subtitles | ... حينما قررتُ أنها بريئة فهذا رأيي الشخصي |
| Eminim bana onun Masum olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنك ستخبرنى أنها بريئة |
| Eğer onu durdurmak istiyorsak, onun Masum olduğunu ispatlamamız gerekir. | Open Subtitles | اذا كنا نريده أن يتوقف فيجب أن نثبت أنها بريئة مرحباً! |
| Ses kaydı var, efendim. Masum olduğunu anlayacaksınız. | Open Subtitles | هناك ملف صوتي يدل على أنها بريئة |
| En az senin kocan kadar Masum olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنها بريئة بنفس براءة زوجك |
| Onun, tamamen masum olduğu anlamına gelir mi? ... | Open Subtitles | هل يعني ذلك أنها بريئة تماماً |
| Bu masum olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | ذلك لا يعني أنها بريئة |
| Çünkü... dediğin gibi... o masum. | Open Subtitles | لأنني أظن انها.. أنها بريئة |
| Onun masum olduğuna inanıyorsun, fakat doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | أعلم أنك تعتقد أنها بريئة لكنك فعلت الشيء الصحيح بالقدوم لي |
| Hepimiz onun masun olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم جميعاً أنها بريئة |