Yani, tabiki işe yarıyor. Çünkü bu adamlar en iyisi. | Open Subtitles | أعني، من الواضح أنها تعمل لأن هؤلاء الرجال هم الأفضل. |
Belliki senin dikkatini çekmişim. demek ki işe yarıyor. | Open Subtitles | لكن من الواضح، أنني مغرمة بهواك لذا، تَرى، أنها تعمل |
Biliyorum ama Allahtan uygulamışım, çünkü işe yarıyor. | Open Subtitles | أعلم, لكن شكراً لله أنني لم افعل, أظن أنها تعمل. |
Sanırım işe yarıyor. Küçük mavi hap işe yaradı. | Open Subtitles | أظن أنها تعمل, الحبة الزرقاء تعمل |
çalıştığı sürece, nasıl çalıştığına aldırmazlar. | Open Subtitles | لا أحد يهتم بكيفية عملها طالما أنها تعمل جيدا ً |
Bu kadın yalnız da Çalışıyor olabilir, yabancı bir istihbarat örgütüyle de. | Open Subtitles | ربما تعمل هذه المرأة بمفردها أو أنها تعمل لصالح جهاز استخبارات أجنبي |
Her şeyi anlatırız, ...ama en azından bunun işe yaradığını kanıtlamış oluruz. | Open Subtitles | ونشرح ما حدث كل شىء ولكن على الأقل سنثبت لهم أنها تعمل |
Bu zımbırtı işe yarıyorsa, kişi inandığı için mi işe yarıyor? | Open Subtitles | و عندما تعمل هذه الأشياء هذا لأن من يستخدمها يصدق أنها تعمل |
Ama dalgaları toplama esaslı matematiği temel alırsanız, tıpkı ışık dalgaları gibi, bazen işe yarıyor, bazen kafa karıştıcı sonuçlar elde ediyorsunuz. | Open Subtitles | لكنّ إذا كنت تعتمد على علم الرّياضيّات على أسّس الإضافة للموجات, مثل موجات الضوء, في بعض الأحيان أنها تعمل, |
Florida'dayken bu filmi görmüştüm. İşe yarıyor. | Open Subtitles | ركضت هذه اللعبة من قبل الى الأسفل في ولاية فلوريدا، أنها تعمل |
Bu yüzden işe yarıyor olabilir... | Open Subtitles | {\3cHFFFFFF\bord9}{\1cH0A69AC\3cHFFFFFF\b1\}ربما أنها تعمل |
San Francisco'daki bütün hukuk firmaları, müşterilerimizle yemek yeyip şarap içiyor batan gemiden kaçmalarını istiyor ve bu işe yarıyor. | Open Subtitles | كل مكتب محاماة في سان فرانسيسكو هو إحتساء النبيذ و الطعام مع عملائنا , نقول لهم طفرة السفينة , و أنها تعمل . |
- Sen niye ölmedin? Haydi, haydi. Baba, işe yarıyor. | Open Subtitles | أذهب , أذهب أبى , أنها تعمل , أبى |
Bütün zombi filmlerinde işe yarıyor. | Open Subtitles | أعني أنها تعمل في كل أفلام الزومبي |
Gama radyasyonu işe yaradı. | Open Subtitles | أشعة جاما يبدوا أنها تعمل |
İşe yaradı, tatlım. İşe yaradı. | Open Subtitles | انها تعمل يا عزيزي أنها تعمل |
çalıştığı sürece, nasıl çalıştığına aldırmazlar. | Open Subtitles | لا أحد يهتم بكيفية عملها طالما أنها تعمل جيدا ً |
Birileri için Çalışıyor ve sanırım bizle değil. | Open Subtitles | إنها تعمل لحساب شخص ما و لا أظن أنها تعمل لحسابنا نحن |
Ve bunun en ilgi çekici yanı, işe yaradığını bilmemiz. | TED | وما هو مثيرٌ للاهتمام حول هذا هو أننا نعلم أنها تعمل. |