| hayatta olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد وجدنا لعاب جديد عليها وأعتقد أنها حية |
| Öldürüldüğüne dair bir kanıtımız olmadığı sürece hayatta olduğunu farz etmek zorundayız. | Open Subtitles | حتى يكن لدينا دليل على مقتلها يجب أن نفترض أنها حية |
| Paranın yarısını şimdi, yarısını ise Maybelle'in hayatta olduğunu gördükten ve güvenliğinden emin olduktan sonra göndereceğiz. | Open Subtitles | ماذا نفعل؟ ندفع جزءاً من المبلغ الآن، ثم نحول الباقي فقط حين نتأكد أنها حية ويمكننا أن نضمن سلامتها. |
| Biraz daha zamana ihtiyacım var. Onun hayatta olduğunu bilmeliyim. | Open Subtitles | أحتاج إلى قليل من الوقت، أحتاج إلى التقين من أنها حية فحسب. |
| Konuş onunla, dikkatini çekmek için, hatırasını yaşatmak için, hala Yaşadığını ve birisinin onunla ilgilendiğini hatırlatmak için. | Open Subtitles | لا تنس أنها حية... . وأنك تحبها . هذا هو العلاج الوحيد . أعرفه عن تجربة |
| Konuş onunla, dikkatini çekmek için, hatırasını yaşatmak için, hala Yaşadığını ve birisinin onunla ilgilendiğini hatırlatmak için. | Open Subtitles | لا تنس أنها حية... . وأنك تحبها . هذا هو العلاج الوحيد . أعرفه عن تجربة |
| Bana hayatta olduğunu söylediğin için sağol. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على إخباركِ لي أنها حية |
| Onun sesini duymadan, hayatta olduğunu bilmeden olmaz. | Open Subtitles | ليس قبل أن أسمع صوتها و أن أعرف أنها حية W w W . |
| Onun hayatta olduğunu Biliyordun | Open Subtitles | لقد كنت تعرفين أنها حية |
| Sayenizde hayatta olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنها حية و الفضل لك |
| Sen kızın hayatta olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقد أنها حية |
| Yaşadığını, bir yerlerde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها حية أعرف أنها بمكانٍ ما |
| Yaşadığını, bir yerlerde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها حية أعرف أنها بمكانٍ ما |