| Mikrofonların önüne son çıkışım gibi olmayacak. | Open Subtitles | وأنا أعد أنها لن تكون مثل المرات السابقة عندما كنت أمام مكبر الصوت |
| bir kavga olmayacak, sadece yere serme olacak. | Open Subtitles | . أنها لن تكون مشاجرة ، أنها ستكون هزيمتك فحسب |
| Keşke eşinizin sigorta poliçesi isteğinizi hızlandırabilsem ama korkarım ki cezai soruşturma tamamlanana kadar işlenmiş olmayacak. | Open Subtitles | أتمنى أن أتمكن من الإسراع في المطالبة على وثيقة تأمين زوجتك ولكن أخشى أنها لن تكون تجهيزها بالكامل |
| İki dakika daha ufkun üzerinde olmayacak. | Open Subtitles | في الواقع أنها لن تكون فوق الأفق لدقيقتين أخريتين |
| Eğer orada değerli bir şeyler bulurlarsa, yasal olarak hak talep edemezler. | Open Subtitles | إذا كانت إنقاذه شيئا ذا قيمة، أنها لن تكون قادرة على ثقه. |
| Ne yazık ki bir saat sonra hazır olacak. | Open Subtitles | انا أخشى أنها لن تكون جاهزة لساعة على الأقل |
| Sanırım bu, bu hafta alacağın son yıldız olmayacak. | Open Subtitles | وأعتقد أنها لن تكون النجمة الأخيرة لهذا الاسبوع. |
| Demek ki tamamen yalnız olmayacak. | Open Subtitles | لذا أعتقد أنها لن تكون وحدها تماما. |
| Aslında tam olarak benim hayatım olmayacak, değil mi? | Open Subtitles | أنها لن تكون حياتي، أليس كذلك؟ |
| Ve çekip giden o olmayacak. | Open Subtitles | و أنها لن تكون الشخص الذي ينسحب |
| Ve eminim sıradışı bişey olmayacak. | Open Subtitles | فأنا متأكدة أنها لن تكون إستثناء |
| Tek mesele, bedava olmayacak olması. | Open Subtitles | والأمر الوحيد هو أنها لن تكون بالمجّان. |
| Şu var ki o orada olmayacak, biz olacağız ve şüphelilerden biri onu öldürmek için gelecek. | Open Subtitles | إلاّ أنها لن تكون هناك، وبعدها -سيأتي أحد المشتبه بهم ليقتلها. رائع |
| Bahse girerim beş dakikadan fazla olmayacak. | Open Subtitles | أراهن أنها لن تكون أكثر من خمس دقائق |
| Eminim bu son kez olmayacak. | Open Subtitles | وأنا متأكد أنها لن تكون الأخيرة |
| Görüyorsunuz ki, eğer ben bu kafesten çıkarsam bu savaş açarak olmayacak. | Open Subtitles | ترى، عندما أكون في النهاية يسمح له بالخروج من هذا القفص... أنها لن تكون على شن الحرب. |
| Ona verdiğiniz ilacın etkisi sürekli olmayacak eğer bir daha Hexenbiest olursa, şu anda tanıdığın kişi olmayacak. | Open Subtitles | والقامع ما قدمتموه ولها لن يدوم، واذا قالت انها تصبح Hexenbiest مرة أخرى، أنها لن تكون الذي تعرفه الآن. |
| "D" düğünü simgeliyor, ve diğer D-Günü'nün aksine, sahilde bir yürüyüş olmayacak. | Open Subtitles | "دال" لتقف على "القرارات" وخلافا للآخرين يوم النصر، أنها لن تكون نزهة على الشاطئ. |
| Sonra aklına eğer onunla olamıyorsa kimseyle olamazdı gibi bir fikir geldi. | Open Subtitles | و ظننت أنها لن تكون معه لم يكن من المفترض أن تكون مع أحد |
| Defansif olduğu için kolunu yenileyebilir ama muhtemelen bir süre savaşamaz. | Open Subtitles | إنها من النوع الدفاعي , لذلك يمكنها أن تجدد ذراعها لكن من المحتمل أنها لن تكون قادرة على القتال لفترة |