"أنهم يعيشون" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yaşıyorlar
• yaşarlar
• yaşıyorlardı

Çocukların sadece yarısı okula gidiyor, yani insanlar çok kötü koşullarda yaşıyorlar.
فقط النصف من الأطفال يذهبون للمدارس، ما يعني أنهم يعيشون معيشة مضنية.

Babaları Russ ile birlikte yaşıyorlar. Adamın karavanı koyda. Doğrudur.
نعم أنهم يعيشون مع أبيهم روس مقطورته في الخليج الصغير

Bu ardından sanki aynı şeyleri tekrar yaşıyorlar gibi aynı panik ve acizlik duygusunu uyandırabilir.
ثم تثير نفس الشعور بالذعر والعجز كما لو أنهم يعيشون الصدمة مرة أخرى.

Yalnız yaşarlar çünkü etoburdurlar.
السبب في أنهم يعيشون وحدهم لأنهم أكلة لحوم البشر

Denizanasının kendi hücreleri içinde yaşarlar.
أنهم يعيشون داخل الخلايا الخاصة لقناديل البحر.

Hani buradan bir gün uzakta yaşıyorlardı.
ظننت أنهم يعيشون مسافة يوم عن هنا

Araştırmalar gösteriyor ki hayatının anlamı olan insanlar daha metanetli okulda ve işte daha iyiler ve hatta daha uzun yaşıyorlar.
والدراسات تعرض أن الأشخاص الذين يحملون مغزىً للحياة، انهم أكثر مرونةً، هم أفضل في الدراسة وفي العمل، كما أنهم يعيشون أطول.

Ortalama bir Amerikalıdan yaklaşık 7 sağlıklı yıl fazla yaşıyorlar.
أنهم يعيشون بمعدل 7 سنوات أكثر من معدل الآمريكين .

Bir ayakkabının içinde yaşıyorlar! Çatılarını tamir ediyorlardı!
أنهم يعيشون في الحذاء كانوا يصلحوا سطح منزلهم

Lanet tropikal yerlerde yaşıyorlar.
أعني أنهم يعيشون في المناطق الاستوائية

Zihinlerinin içinde toplu katliam yaptıkları bir deneyim yaşıyorlar.
داخلعقولهم... أنهم يعيشون من خلال تجربة كونهم مقترفي للقتل الجماعي.

Onlar başka bir dünyada yaşıyorlar.
أنهم يعيشون فى عالم مختلف.

Kovanda yaşarlar,
[أعلم أنهم يعيشون في" آبياري" [منحلة

Fazla para kazanmasalar da sevgilileriyle birlikte yaşarlar.
(حتى لو كانوا لا يكسبون كثيراً) (أنهم يعيشون مع صديقاتهم)

Sence birlikte mi yaşıyorlardı?
هل تعتقد أنهم يعيشون معاً؟

Bir şatoda mı yaşıyorlardı?
وهل أنهم يعيشون في القلعة؟