| Zaman zaman küçük küçük davetler, şehrin bir parçası olduğunu hatırlatır. | Open Subtitles | مخالفة من حين لآخر تجعله يشعر أنه جزء من هذه البلده |
| Onun komplonun bir parçası olduğunu anladım ve yerlerini söylemedim. | Open Subtitles | ظننتُ أنه جزء من المؤامرة لذا أخبرته، أن يتناسى الأمر |
| Şüpheli bir şeyin daha büyük bir tehdidin parçası olduğunu varsayman lazım. | Open Subtitles | مفهوم؟ يجب عليك الشك بأي شيء على أنه جزء من التهديد المواجه. |
| Kayıt dışında, onun yakın piyade eğitiminin paha biçilmez bir parçası olduğunu söylerim. | Open Subtitles | بشكل غير رسمي أود إخبارك أنه جزء قيم لتدريب المشاة |
| Bunun planın bir parçası olduğunu bilmiyordum, değil mi? | Open Subtitles | لم أعلم أنه جزء من الخطة ، هل علمت أنت ؟ |
| Ona bu kasabanın bir parçası olduğunu hatırlatmak gerek. | Open Subtitles | مخالفة من حين لآخر تجعله يشعر أنه جزء من هذه البلده |
| Gösterinin bir parçası olduğunu söylüyor. Senin haberin var mı? | Open Subtitles | يقول أنه جزء من العرض هل تعرف شيئأَ عن هذا ؟ |
| Sevgili babam kendisinin yeni Hindistan'ın bir parçası olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | كان والدي العزيز يرى أنه جزء من الهند المتحضرة |
| İşletme sahibine göre, müşteriler onun yanından geçerken bunun da şovun bir parçası olduğunu zannettiler. | Open Subtitles | عبروا من جانبها معتقدين أنه جزء من العرض |
| Senin hak ettiğini alamaman başka şey çocuğun o koduğumun ailesinin bir parçası olduğunu zannetmesi başka şey, anladın mı? | Open Subtitles | وشيء آخر أن يعتقد ذلك الفتى أنه جزء من تلك العائلة اللعينة، حسناً؟ |
| Büyük bir askerî projenin parçası olduğunu söyledi. | Open Subtitles | - هذا ما قاله هو قال أنه جزء من مشروع عسكري كبير |
| Fury her zaman "Bir insan, daha büyük bir şeyin parçası olduğunu anladığında, başaramayacağı şey yoktur." derdi. | Open Subtitles | فوري" كان دائماً يقول" الرجل يستطيع تحقيق أي شيء حينما يدرك أنه جزء من شيء ما أكبر |
| Sanırım Lex hayatımızın bir parçası olduğunu hissediyor. | Open Subtitles | أعتقد أن "ليكس" يشعر أنه جزء من حياتنا |
| - Ak Şövalye bunun planın bir parçası olduğunu söyledi. | Open Subtitles | "الفارس الأبيض " قال أنه جزء من الخطة |
| Tok'ra'nın bir parçası olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | يدعى أنه جزء من التوك-رع. |
| - İşlemin bir parçası olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | -اعتقدت أنه جزء من العملية |
| Ama Fury her zaman, olduğundan daha büyük bir şeyin parçası olduğunu fark ederse bir tek kişinin her şeyi başarabileceğini söylerdi. | Open Subtitles | ولكن (فيوري) دائماً يقول... يُمكن للمرء تحقيق أيّ شئ حين يُدرك أنه جزء من كيان أكبر. |
| Deaton sürecin parçası olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | (ديتون) يظن أنه جزء من عملية صنعهم. |